İmamoğlu proje, Kaftancıoğlu Allahsız mı?
Ahmet Şükrü Kılıç, İmamoğlu ve Kaftancıoğlu'nu yazdı.
Niyetler üzerinden sorgulama yapılmasının kimse önüne geçemez, biz de yapıyoruz.
Seçim kazanmak için insanların meşru gördüğü şeylerin bir sınırı vardır, İmamoğlu ve çevresindekilerin sınırları nereye kadar uzanıyor bilmiyorum, uçsuz bucaksız, her şeyin oya tahvil edilebileceği argümanları kullanıyorlar. Kendi seçmen kitlelerinin bu durumdan bir rahatsızlıkları da yok.
HDP ile olan ittifak gizlenmiyor, PKK’nın dağlarda teröristleri organize eden kurmaylarının İmamoğlu’nu destek çağrılarına karşı da bir tepki gösterilmiyor.
Ekrem İmamoğlu’nun camide “Yasin” okuması, evlerde iftara katılması, il başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun duada el açması doğrusu benim yadırgadığım bir davranış değil.
İmamoğlu’nun iftar paketi götürdüğü evlerdeki tabldotta yemek görüntüleri ve duvardaki saatin iftar saatinden birkaç saat önceyi göstermesi de şaşırılacak bir şey değil.
Belli ki erzak ve yemek ikramında bulunulan bir sayı var, evlerin bazılarında da İmamoğlu ailelerle birlikte fotoğraf çekinmiş.
Adam kendisi de her akşam 60-70 evde iftar açtık diyor, bu cümleden anlaşılacak olan 60-70 evi ziyaret ettiğidir. Sonra Kaftancıoğlu’nun ellerini açarak duaya iştirak etmesi üzerinden hanımefendiye dinsiz, Allahsız diye saldırılmasını da doğru bulmuyorum, orada istemeye istemeye de olsa bir zorunluluk olduğu ortadadır, ayrıca “Sizin Allah’ınız” ifadesinden benim anladığım hepten bir Allah inancını inkar değil, “Sizin inandığınız Allah’a” bir isyandır.
İnançsız da olsa, Allahsız da olsa o cümledeki ifadenin sağa sola çekilmesine gerek yoktur. Bir mizansen de olsa Binali Yıldırım Bey gün içinde kaç insanın evine iftar yemeği götürmüştür, kaç aileyi ziyaret etmiştir. Bir de bu kıyaslamayı yapmakta fayda vardır.
Erdoğan Başbakan ve sonrasında Cumhurbaşkanı olduğunda bütün kalelerinin yıkıldığını düşünen solcuların hayatında nasıl bir şey değişmemişse, İstanbul İmamoğlu tarafından kazanılsa dahi insanların yaşantılarında bir şey değişmeyecektir.
Bazen fazla abartıyoruz.
İstanbul’un belediye hizmetlerini yönetecek bir belediye başkanı seçilecektir, İstanbul’un il emniyet müdürlüğünden milli eğitim müdürlüğüne, garnizon komutanlığından MİT şube başkanlığına, daha doğrusu bütün kurumların il müdürlerine ve personellerine varana kadar atama yetkisi olacak bir insan seçilmeyecektir.
İmamoğlu’nun bir proje olduğuna ben de inanıyorum, esas hayret edilmesi gereken şey, neden bizimkilerin Türkiye’nin neredeyse yarı bütçesinin İstanbul’a aktarılarak yapılan projeleri anlatamamalarıdır.
O kadar yapılan edilen şeyler var, yapılanlar milletin gözüne sokulmuyor da, adamların ellerinde bir şey olmadığı için çektikleri laf pazarında laf yarıştırılıyor!