Cumhurbaşkanı Danışmanları, Külliye Kışlası'na çekilmelidir!
Ahmet Şükrü Kılıç: Danışmanlar Külliye Kışlası’na çekilmelidir, burunlarını ikide bir çıkarmamalıdır, millet iradesine balans ayarı çekecek bir güç vehmine kaptırılmamalıdır!
AK Parti’de bir 'üst akıl'ın olduğunu düşünüyorum, bir de operasyon çekme kabiliyetine sahip profesyonel olmasa da öyle görülen, gücünü Erdoğan’dan alan bir ekip var. İki ekip bu zamana kadar çatışmadı, belki bazı konularda üst akıl operasyon kabiliyeti olan tetikçilere tahammül etmiş de olabilir. Üst akıl kendi etkin olmak istedikleri alanlarda ne kadar devedişi adam varsa, tetikçi gruba kurmay kafaların başlarını koparttı. İşin havasında olan yeniyetme tetikçilerin vizyonda yer alması, sözcü kesilmeleri yanıltmamalıdır; FETÖ’nün Amerika’dan aldığı güçle paralel yapılar oluşturmasına benzer bir yöntemle, Erdoğan’dan güç alan ekip farkında olmadan üst akılın paralel yapılanmasına hizmet ettirildi.
İnsan karakterlerini iyi tanıyan, şahıslar üzerinde kafa yoran ekip, harcatacağı insanların refleksleri üzerinde de çalışmasını tamamladı. Yeniyetme ekip sadece Erdoğan’ın etrafında yoktu, partinin birkaç kişiden oluşan kurmaylarının etrafında da vardı, üst akılın bir kısmı Erdoğan’ın yeniyetmeleri, bir kısmı Gül’ün yeniyetmeleri, bir kısmı Davutoğlu’nun yeniyetmeleri ve bir kısmı da Yıldırım’ın yeniyetmeleri arasında postacı görevi üstlenecek kişilerle diyaloğa geçti, onlara laf taşıtma görevi ulvi bir görev gibi hissettirildi, sufleleri kulaktan kulağa taşıyan yeniyetme ekip, kendi kurmaylarının rütbelerini koruma kutsallığında ayrışmaları tetikleyen görevler üstlendi.
Gül harcandı, Davutoğlu harcandı, en son da Yıldırım harcandı. Meydan tamamen üst akıl’a ve onların iş tuttuğu, gücü kendilerinde gören danışmanlar kadrosuna kaldı. Danışmanlar kadrosu bir serap yaşıyor, üst akıl alan işgal ediyor.
İsimlerini sıraladığımız bütün kurmayların danışmanları, Erdoğan’ı danışmanları üzerinden sorguluyor, her ne kadar bu sorgulamalar kamuoyuna düşecek duruma gelmese de, geçmişte hizmet verdikleri siyasi kurmayların da kendileri üzerinden sorgulandıklarını unutmuşa benziyorlar!
Diğer isimlerin aktif bir görevleri olmadığı için onlar üzerinde durmamızın, hatalarını yüzlerine vurmamızın temsili bir karşılığı olmayacaktır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın teşkilatlardan önce etrafındaki danışmanlar kadrosunu gözden geçirmesinde, değiştirmesinde, hatta etrafında danışman bile bırakmamasında fayda olacağı düşüncesindeyim.
Bakanlardan daha çok danışmanlar konuşuyor, bakanların sorumlu olduğu alanlarla ilgili açıklamalarda bulunuyorsa; genel başkan yardımcılarından daha çok danışmanlar parti politikaları hakkında açıklamalarda bulunuyor ve onlardan daha çok teşkilatlarda itibar görüyorsa; Cumhurbaşkanlığı sistemine de ters düşmeyecektir, bakanlar da, genel başkan yardımcıları da danışmanlara bağlansın, yetki kargaşası ortadan kaldırılsın. Elbette ki herkes haddini bilmelidir anlamında sınırların çizilmesi için bir serzenişte bulunuyorum.
Danışmanlar Külliye Kışlası’na çekilmelidir, burunlarını ikide bir çıkarmamalıdır, millet iradesine balans ayarı çekecek bir güç vehmine kaptırılmamalıdır!
Eleştirinin olmadığı yerde ayrışmalar kaçınılmazdır, insan nefes alamayacağı yerde duramaz, denize düşenin yılana sarılması bile böylesi zamanlarda anlaşılmaya muhtaçtır.
Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan "Türkiye İttifakı" tanımlamasında ısrarcı olmalıdır, bir an evvel de içinin doldurulması gerekmektedir. Milletimizin isteği de, beklentisi de bu doğrultudadır. Erdoğan Türkiye İttifakı'nın mayası durumundadır, hamuru maya tutmayacak insanların ayrılması ya da yerlerinden olma korkuları Türkiye İttifakı'nın önüne geçirilmemelidir. Türkiye'nin 'ortak akıl'a ihtiyacı olduğu gibi komplekssiz bir şekilde yönetim ortaklığı dahi konuşulabilmelidir.
Not: Yeniyetme kavramı yaşla sınırlı bir kavram olarak kullanılmamıştır, bir insanın yaşı 60 olabilir ama siyasi geçmişi olmadığı için olgunlaşamayan bir insan, 60'ında siyasi ergenlik dönemini yaşayabilir!
Ahmet Şükrü Kılıç