Recep Tayyip Erdoğan 1954 doğumlu, 65 yaşında.
1976 Yılında MSP Beyoğlu Gençlik Kolları başkanlığı yaptı, 22 yaşındaydı.
1984 Yılında Refah Partisi Beyoğlu İlçe Başkanı oldu, 30 yaşındaydı.
1985 Yılında Refah Partisi MKYK Üyesi ve İstanbul İl Başkanı oldu, 31 yaşındaydı.
1994 Yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi, 40 yaşındaydı.
2001 Yılında AK Parti’yi kurdu, 47 yaşındaydı.
2003 Yılında Başbakan oldu, 49 yaşındaydı.
2014 Yılında Cumhurbaşkanı seçildi, 60 yaşındaydı.

Bugün 65 yaşında olan Cumhurbaşkanımızın bir siyasi tarihçesi var.

Erdoğan, gençlik kolları başkanlığından ilçe başkanlığına, il başkanlığından belediye başkanlığına, başbakanlıktan cumhurbaşkanlığına uzanan bireysel tarihi olan bir lider.

Erbakan Hoca'nın bu ülkeye kazandırdığı sadece inançlı insanları devletle tanıştırması değil bu düşünceyi üzerinde taşıyan binlerce insanın yetişmesini de sağlayan bir mektep olmasıdır.

Erdoğan çok başarılı bir lider ve devlet başkanı olmasına rağmen siyasi mirasçılar yetiştirememiştir.

Türk siyasi tarihinde teşkilatları siyasilerin üzerinde tutan, siyasilerin teşkilatlara hesap verdiği tek siyasi hareket, Erbakan'ın örgütlediği/teşkilatlandırdığı siyasi yapılanma olmuştur.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan sadece il başkanlarını belirlemede hassasiyet gösterse, ilçeler ve mahalleler kendiliğinden organize olacak duruma gelir.

31 Yaşında İstanbul gibi en büyükşehirde il Başkanlığı yapan Erdoğan, kendi siyasi geçmişini teşkilatlara uygulasa birçok sorun çözülecektir.

Refah Partisi iktidar olmadan önce de, iktidar olduktan sonra da en çok siyaset yapan, siyasi konuşmalarıyla gündeme gelen kişiler bakanlardan, milletvekillerinden daha çok belediye başkanlarıydı. Bugün neredeyse hiçbir belediye başkanımız siyaset yapmamakta, milletvekillerimiz de Erdoğan'ın açıklamaları üzerine bir şeyler söylemektedir.

AK Parti teşkilatlarının gençleşmesi de bir sıkıntıyı beraberinde getirecektir, siyasi hafızanın aktarımı maalesef sağlanamamıştır.

Siyaset Akademilerinin yeniden hayat bulması, siyasi bilincin ve siyasi hafızanın kazandırılması gerekmektedir.

Erdoğan gençleri siyasete taşımayı başarmış ama gençlere yeterince dokunamamıştır, gençlere dokunmanın yolu gençlerle daha çok vakit geçirmekten geçer.

Erdoğan'ın il gençlik kolları başkanları ve yardımcılarıyla birkaç günlük her yıl kampa girmesi bu dokunuşu sağlayacaktır.

Emperyalist ülkeler, Avrupa ülkeleri siyasi hareketlerin teşkilatlarına ihtiyaç duymayabilir. Oralarda devletlerin bağımsızlık tekamülü tamamlanmıştır, Türkiye gibi ülkelerde siyasi hareketlerin teşkilatları, fikri donanımları besleyen mektepler olmak zorundadır.

AK Parti teşkilatları sadece işi olan insanların uğradığı yerler değil, millet bahçesi, millet kıraathaneleri işlevini de görmelidir. Teşkilat mensupları bile buluşma adresi olarak teşkilatları kullanamıyorsa, o teşkilatların yöneticilerinin ne kadar sığ oldukları ortadadır, bu sığlık bir hiyerarşi sığlığıdır, kimsenin üzerine alınmasına gerek yoktur!

Parti teşkilatlarının bir devlet dairesinden farkı olmalıdır, yaz günlerinde oturulabilecek bahçeleri, soğuk havalarda çay ve kahve içilebilecek kafeteryaları olmalıdır ki insanlar gelip gidebilsin, içeceklerden ücret bile alınması sorun olmayacaktır. Seçim zamanlarında dahi kendilerini teşkilatlarda yabancı hisseden insanlarla gönül teşkilatçılığı kurmak zor olmasa gerek!