Ne bu şehri anlayabildim ne de bu şehrin insanlarını!

İyi ki anladıklarımla yaşayan bir hayatı tercih ediyorum.

Sokağa çıkacak yüzü olmayan insanların Konya'nın yüzü olmaya devam etmesi gerçekten Konya'ya da, Konya insanına da yakışmıyor!

Tamam, birbirimizden vazgeçmeyelim ama bizleri utandıran/utandıracak insanların da taşıyıcıları olmayalım. Her şeyden önce taşıdıklarımıza yazık!

Kavimlerin neden helak edildiğini okudukça, anlıyorum ki; bütün kavimlerin helak edilme sebeplerini üzerinde toplayan dindar bir şehirde yaşıyoruz.

Her gün Allah'ın (c.c.) ayetleri, her gün Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.) sözleri binlerce insanın ağzından dökülüyor, havada uçuşuyor, bir türlü ayakları yere basan insan evladına rastlayamıyoruz, 'ayağını denk al' diyecek bir sese hasret yaşıyoruz.

Kimse kendini de sorgulamıyor, yaşananlar karşısındaki sorumluluğunu da hatırlamıyor.

"Zulmedenlerden olmadık, zulmedenleri seyredenlerdik" demek bizleri kurtaracak mı sanıyoruz?

Emr-i maruf nehy-i münker sözde ilkemiz olacaktı, iyiliği emredip kötülükten sakındıracaktık, kötülükleri bir yere taşıyan olmak bile gururlandırıyor!

Postal yalayıcıların bile korkuya dayalı mazeretleri vardı, birçok insanın insanlıktan uzaklaşmalarının mazereti de yok.

Menfaatlerinin peşinde koşan, zalimi, zimmetçiyi meşrulaştıran insanların Allah katında mazeretleri de olmayacak.

Rabbimiz Kur'an'da üç yerde "Yaklaşmayın" buyruğunda bulunuyor.

Birincisi Hz. Adem'in yasaklanan ağaca yaklaşmaması, ebediyet, imtiyaz; ikincisi zina; üçüncüsü yetim malı.

Her üçünü de üzerinde bulunduran, fitne ve fesadla da hayatını taçlandıran insanların yanına kendilerini yakıştıranlara da veyl olsun!

Bir arkadaşımı ziyarete gittim.

Birikmiş laflarım vardı söyleyecek. Sosyal medyada sürekli kendi resimlerini paylaşan bir arkadaşı gösterdi cep telefonundan. "Gösteriş budalası" dedi. 

“İnsanların kendilerini gösterme istekleri yadırganabilir hatta kınanabilir de, haysiyetsiz insanların yanında kendilerini gösteren insanlara ne demeli" dedim.

Anladı...

Müslümanlar kiminle yürüdüğüne, kime destek verdiğine, kiminle anıldığına dikkat etmelidir. Kendimizi korumak zorundayız. Bazen iyi niyetlerimizin de kurbanı oluruz. Rabbim bizlere firaset versin. Zalimlere karşı bir şey yapamıyorsak, onlardan uzak durmalıyız.

من مشى معَ ظالِمٍ ليُقَوِّيَهُ وهوَ يعلمُ أنَّهُ ظالِمٌ ، فقد خرجَ مِنَ الإسلامِ
الراوي : أوس بن شرحبيل | المحدث : البيهقي | المصدر : شعب الإيمان
الصفحة أو الرقم: 6/2606 | خلاصة حكم المحدث : 
صحيح لا شك فيه

Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurur: 

"Kim, zalimin zalim olduğunu bilir ve onu güçlendirmek için onunla yürürse İslamdan çıkar."

Ravi: Evs bin Şurahbil 
Kaynak: El- Beyhaki, Şuabu'l-İman 6/2606