Bütün meselemiz siyasetin, imtiyazın, şöhretin, paranın, makamın, etkinlik gücümüzün içinde insan kalabilmektir.

Bütün sıfatlar insanlığın hayrına kullanılması için vardır.

O sıfatları şerleşerek şer için kullananlara insanlığını hatırlatmayanlar olduğunda insan duygularıyla hareket eder, suyun başında olduğu halde kuzuyu suyu bulandırdı diye parçalamaya yeltenir.

Üstad Sezai Karakoç ne güzel söylemiş:

Ey yeşil sarıklı ulu hocalar bunu bana öğretmediniz

Bu kesik dansa karşı bana bir şey öğretmediniz

Kadının üstün olduğu ama mutlu olamadığı

Günlere geldim bunu bana öğretmediniz

Hükümdarın hükümdarlığı için halka yalvardığı

Ama yine de eşsiz zulümler işlediği vakitlere erdim

Bunu bana söylemediniz.

Bizim hükümdar, yalvartmadan birçok insanı hükümdar yaptı.

Bedel ödemeyenleri bir yerlere getirdiğinde millete bedel ödetir, bir onu anlayamadı.

İki ay önce Zafer'de tek politikası Suriyelileri göndermek olan Ümit Özdağ'ı onlarca gençle yürürken gördüm.

Şu adam kadar, o kadar yıl belediye başkanlığı yapmış, milletvekilliği yapmış insanların kendi şehrinin gençlerinde bir karşılığı yoksa, sadece onlar değil siyasetin hepimizin kaderini belirlediğini bilmemize rağmen kaderlerimize ortak olmayan bizler de suçluyuz.

***

Eskiden Konya'da iki etkin gazete vardı, biri Merhaba Gazetesi, diğeri Yeni Meram Gazetesi.

Şimdi yaptığı haberlerle kamuoyu oluşturan bir gazete kalmadı.

Konya'da Gazeteciler Cemiyeti var, Yazarlar Birliği var, Aydınlar Ocağı var, var da var; yüzlerce sivil toplum örgütü var.

Hiçbirini siyasiler dikkate almıyor, hiçbirinin siyasileri uyaran bir açıklaması da yok.

Benim onlarca yazar, çizer üyem olacak Konya'yı ayağa kaldırırım. Biraz ukalalık olacak ama bizden tırstıkları kadar hiçbirinden tırstıkları yok.

Neden?

Çünkü sivil değiller!

https://twitter.com/ahmetsukrukilic