Üzülen de var, sevinen de, kahin de eksik olacak değil!
Bir insan bu kadar hödük olmaz!
Berat Albayrak’ın sosyal medya üzerinden yaptığı istifa açıklaması hödüklükten başka bir şey değildir.
Şahsı üzerinden onca eleştiriye, onca baskıya, onca saldırıya yıllarca göğüs geren adama bu yapılmazdı.
Bir anlık düşüncesizliğin tefekkürünü gün boyunca yaşattığı bir baba, bir lider vardı karşısında.
Cumhurbaşkanlığı makamının istifayı “Affını istemek” olarak değerlendirmesi, nezaketin son sınırıdır.
Ne kadar koruyucu, ne kadar sarsma niyeti taşınan istifa metnine karşı, aileyi de saran bir metin inceliğiydi o.
Bu kadar dedikodu dili kullanılmaz!
Berat Albayrak’ın istifasına en çok sevinen Ahmet Davutoğlu oldu sanki.
İstifa metnini ilkokul çocuğu seviyesine taşıyarak, kendini çocuklaştırdığının farkında bile değil.
Sanki gazeteci, sanki televizyon yorumcusu, istifanın şifrelerini çözme gevezeliği yaşayan bir dedikoducu.
Bir partinin genel başkanına hiç yakışmıyor.
İstifa sonrası sorulan sorular karşısında Kemal Kılıçdaroğlu kadar ağırlığını koruyamadı.
FETÖ’nün villasından yapılan analiz!
FETÖ gediklisi Hüseyin Gülerce'nin Fethullah Gülen tarafından Fehmi Koru'ya alındığını iddia ettiği villadan başka ses yükseltilmesi beklenemezdi.
Bedeni toprağa karışan Mahir Kaynak’tan Fehmi Koru’ya, Serdar Turgut’tan Abdurrahman Dilipak’a kadar bütün yazarların bilinçaltımıza yerleştirmeye çalıştığı, “En büyük ilahın Amerika” olduğudur. Bakmayın öyle Amerika’nın gücünü tek tek sıralayıp, sonunda “Allah’ın da bir hesabı var” dediklerine!
Berat Albayrak’ın Trump’ın damadı Jared Kushner’le yakınlığı üzerinden, yeni seçilecek Hazine ve Maliye Bakanı’nın Joe Biden’e yakınlığı olan birisi olacağı kahinliğinde bulunuyordu Fehmi Koru!
Yıllarca kulis yazıları yazması ona bir itibar kazandırmadı, Akif Beki gibi bir “Yıldız falı” masası kursaydı kendine, Fetullah’ın değil Külliye’nin sırt sıvazladığı adam olurdu.
Küçümsediğimizden değil, bu tür yalakalıklar belli bir süre işe de yarıyor.
Kulisciler, falcılar bir kendi sonlarını göremiyor!