Seçim Kurulu'nun sayımı durdurması hukuki bir karar değildir.

Diğer tarafta Gezi benzeri kalkışmalara hazırlanıldığı iddiaları da var.

Ne oylarımızı gasbettiririz ne de kalkışmalara müsaade ederiz.

15 Temmuz darbe girişimi karşısında kendilerini canlı kalkan eden insanların karşısında kimse duramaz.

Bundan sonra duyarlı ve bilinçli seçmenin teşkilatlara müşahitlik, seçim kurullarına sandık başkanlığı için müracaat etmesi gerekiyor.

Bu seçim sonuçları konumumuza, statümüze bakmadan kendimizi sorumlu hissettiren, görev aldıran bir bilinci kazandırmalıdır.

Bağırıp çağırmakla bu işlerin olmayacağını anlamalıyız.

CHP ve HDP'nin sandık müşahitleri içinde yazarlar ve sanatçılar bile görev alıyorsa, bizlerin sosyal medya üzerinden artislik yapmamızın da bir karşılığı olmuyor.

Teşkilatlarımızın sandıklara sahip çıkamadığını görüyoruz, teşkilatların üyeler üzerinden müşahit belirlemesi eleştirilmelidir, diğer tarafta 5 yılda bir sandıklarda görev alma sorumluluğu taşımayan bizler de eleştirilerin merkezine kendimizi yerleştirmeliyiz.

Milletvekilliği, belediye başkanlığı, meclis üyeliği aday adaylığı müracaatında bulunan insanlar nedense aynı heyecan ve sorumluluğu sandık görevi üstlenmede göstermiyor.

Kendimi bu konuda ayrı tutuyorum, müracaat ettiğim için de rahat yazıyorum.

Sandık başında oy kullanma fotoğraflarımızın yerini sandıklarda görev aldığımız fotoğraflarla değiştirecek bir duruma geldiğimizde tartışan değil, görevini yerine getiren insanlar oluruz.

Seçim çalışmalarında reklamın küçümsendiği de söylenemez, tanınan bilinen insanların sandıklarda görev alması sabahın erken saatlerinde medya aracılığıyla da duyurulabilir.

Tartışmalarımız eksiklerimizi nasıl gidermemiz gerektiğini konuşturmalı, sonrası için de yeni fikirler üretmelidir.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı-Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz daha Ankara'nın bile sandıklarını koruyabilecek bir koordinasyon takibi sağlayamamışsa, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı-Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki kendi aday olduğu Ankara Büyükşehir oylarını koruyacak bir organizasyon gerçekleştiremiyorsa il ve ilçe teşkilatlarından önce genel merkezin sorgulanması gerekiyor.

Sandık tutanaklarının değiştirilmesi evrakta tahrifat ve nitelikli dolandırıcılık suçuna girer, millet iradesini çalan hırsızlar için davalar açılmalı, cezalandırılmaları sağlanmalıdır. Yargı süreci başlatılmalı ki, bir daha kimse bu tür hırsızlıklara tevessül edemesin!

Memuriyetten men edileceğini bilen sandık başkanlarını kimse de örgütleyemez.