Sizi oralara taşıyanları savunun, hem de nefesiniz kesilene kadar!
2002 Yılından buyana AK Parti iktidarının ülkemize, milletimize kazandırdıkları bir tarafa yıllarca fişlenen, horlanan, dışlanan, inançlarından ve fikirlerinden dolayı gerici, yobaz, takunyalı, takkeli, ölü yıkayıcısı diye aşağılanan insanlar nerelerden nerelere geldi, nerelere getirildi, nerelerde makam sahibi yapıldı onlara bakmak gerekiyor.
2002 Yılından buyana atölyelerinde ürettiklerini kendi çevrelerinden başka kimseye pazarlayamayan sanayiciler nasıl fabrika sahibi oldular, pazar alanlarını nasıl genişlettiler onlara da bakmak gerekiyor.
Üniversitelerden binbir meşakkatle mezun olan başörtülü bayanlar, sakallı gençler bugün hangi üniversitelerde profesör, dekan, rektör oldu, onları görmek gerekiyor.
AK Parti iktidarıyla memur, sözleşmeli memur, müdür, daire başkanı, yönetim kurulu üyelikleri, il müdürlükleri, genel müdür, müsteşar (artık müsteşarlık makamı lağvedildi), belediye başkanı, belediye başkan yardımcısı, meclis üyesi, milletvekili, bakan yardımcısı, bakan, başbakan (başbakanlık kaldırıldı), Cumhurbaşkanı olan insanların yirmi yıl öncesine dönüp kendilerini yoklaması gerekiyor.
Müteahhitler, mimarlar, mühendisler, yap-sattıçılar, demirciler, betoncular, kalıpçılar hepsi AK Parti iktidarının kendilerine kazandırdıklarını kendi muhasebicilerinden bile gizledikleri kazanımlarını filim şeridi gibi gözlerinin önünden geçirmelidir.
Dernekler ve vakıfların AK Parti iktidarından önce ne kadar taşınmazları vardı, şimdi kaç binaları, kaç çalıştırdıkları personel var?
AK Parti iktidarından önce kaç özel okul, vakıf üniversitesi vardı, kaç özel okul ve vakıf üniversitesi açıldı.
AK Parti Hükümeti’nin açtığı okulları, üniversiteleri, havaalanlarını, metro çalışmalarını, hızlı treni, hastaneleri vs. saymıyorum.
AK Parti’nin kimleri nerelere taşıdığını, idrak yollarının açılması gerekenlerin damarlarına zerk ediyorum.
Tatminsizlik aldı başını gidiyor.
Kurumların başında olanlar sizlersiniz.
Üniversitelerde rektör, okullarda müdür olanlar sizlersiniz.
Tarımın, enerjinin, yargının, kolluk kuvvetlerinin başında olan sizlersiniz.
Bir siyasi hareket daha ne yapacak?
Bizim kaybedecek bir şeyimiz yok.
AK Parti iktidarından önce ne evimiz vardı ne arabamız, şimdi de yok.
Görüyorum ki, AK Parti’nin kıçına koltuk, önüne masa, altına araba verilenler bir türlü mutlu olamıyor.
Belki milleti düşündüğünüz yok, kendinizi düşünün, muhalefet gözü dönmüş bir şekilde her parçayı birleştirmenin derdinde, olan sizlere olur.
Sizi oralara taşıyanları savunun, hem de nefesiniz kesilene kadar!