Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirebiliyorlar.

CHP’nin politikalarına laf söyleyebiliyorlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kemal Kılıçdaroğlu vuruşlarına yer verebiliyorlar.

Yine de Kılıçdaroğlu’nun CHP’li kimliği aynı safta altı oka karşı saflarını sıklaştırmaya yetiyor.

Sadece dokundurmadıkları iki putları var.

Biri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, diğeri Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş.

Buçukluk payesi olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soner’i de hatırları kalmasın, onu da mabetlerine koyalım.

Sözcü, FOX ve Odatv’den bahsediyorum.

Neden?

Çünkü para belediye başkanlarında!

Sadece medya mı?

Sanatçıların da arpalığı belediyeler.

“Geçmişin mücahitleri şimdinin müteahhitleri oldu” sözünü dillerine pelesenk edinen solcuların yekunu villalarda oturuyor, ciplere biniyor, reklam gelirlerini çilingir sofralarında kutluyor.

Devlet Bahçeli telif istemez umarım, bunların alayı çin çinci!

Şerefe!

Tabi o da kaldıysa!

Haklarını teslim etmek lazım, iyi arşivciler, devletin fişlemesi bunların yanında güdük kalır, ihbarcılık, muhbirlik, tetikçilik, hedef gösterme, lakapçılık, kategorize embesilliği gırla gidiyor.

Bir yayın organını ışıkçı, diğerini milli görüşçü, bir başkasını radikal, genelini yobaz gören dangalaklık çukurunda debeleniyorlar.

Bunların yayın organlarında yazanların hangi çöplüklerde bulunduğunu sıralamaya kalkışsan, parti de kalmaz, örgüt de.

PKK, DHKP-C korumaları altında, FETÖ sınırları çizilmiş bir hedef tahtası.

Ellerine tutuşturulan silahlara verilen mermilerle keskin nişancılık yaptırılıyor yaptırılmasına da amigoluktan öte bir karşılıkları yok, tezaruhatçıları da avuç içleri kaşınanlardan oluşuyor.

Kapitalizmin dibine vurmuş sosyete kılıklı insanların solculuğu bu kadar olur.

Sol eller havaya, İmamoğlu buraya!

Sıkıştır gerdanlarına, oynasın köçekler!