Şehit Anaları Derneği Başkanı Pakize Alp Akbaba Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı CHP kürsüsünden yaptığı hakaretlerden beraat etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatları şikayetlerini duruşmada geri çekti.

Bir şehit anasının feryadı anlaşılabilir, bir şehit anasının hükümeti eleştirisi de anlaşılabilir, bir şehit anasının oğlunun kanı üzerinden CHP’nin tam da istediği gibi konuşması, acıların paylaşılması yerine şehit kanının şova dönüştürülmesi, alkışlar eşliğinde kendini CHP’den milletvekilliği hayaline kaptırması bir şehit anasına yakışmaz, hele ki bir de Şehit Anaları Derneği Başkanlık sıfatını kullanarak kan üzerinden siyasete sıçrama çabasına girmesi şehadetin ruhuna da, pak bedenine de bir leke olarak yapışır.

Oğlunu katleden PKK’ya, onların siyasi uzantısı olan HDP’ye, onlarla siyasi ortaklık kuran CHP’ye tek laf etmeyeceksin, sırf Tayyip Erdoğan düşmanlığının karşı siyasette maya tuttuğunu keşfeden şark kurnazlığınla yok “Cumhuriyet kadınıyım” diyeceksin, yok “Atatürk’ün çocuğuyum” diyeceksin, çocuğunun katillerinin yuvalandığı mekanlarda kendini alkışların sarhoşluğuna kaptıracaksın.

Seni konuşturanlar, avuçları patlarcasına alkış tutanlar milletvekili de yapmadı.

Bu ülkede binlerce şehit anası var.

Hiçbir partiye yasdanmadan, hiçbir partinin tabanına mesaj verme gereği duymadan karşı çıktığın Başkomutanlık sıfatına yüklenerek, "Başkomutan olduğunu söylüyorsun ya, benim oğlumu niye korumadın Başkomutan, niye Şehit Anaları Derneğimizin yolunu tutmadın, niye bizleri Külliye'de ağırlamadın, niye evimde bir acı kahvemi içmedin, niye her gün yüreğimin kan ağlamasına bir serinlik getirmedin, seni Başkomutan olarak falan kabul etmiyorum, benim Cumhurbaşkanım da değilsin" desen, hepimizin yüreğini dağlardın.

Sen şehit kanı üzerinden hem de oğlunun kanı üzerinden şöhretin, siyasetin cazibesine kapıldın.

Yazık!

Sen şehit anasının hanımefendi, şehit anası!