Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'a yapılan saldırıyı kınıyorum.

AK Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan'ın kınama mesajında kullandığı üslubu da kınıyorum.

Bir saldırı kınanıyorsa rağmenler ifade edilmez.

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, uğradığı saldırı nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisini telefonla aradığını, "Geçmiş olsun" dediğini söylüyor.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise "Cumhurbaşkanı Erdoğan, Selçuk Özdağ'ı telefonla aramıştır ama geçmiş olsun dememiştir" diyor.

Erdoğan'a karşı beslediği kin ve husumet bir genel başkana kendi yardımcısını bile yalanlatır böyle.

Biz telefon edilen Özdağ'a mı yoksa telefon edilen kişinin yanında bulunmayan, kulak bile kabartmaktan yoksun Davutoğlu'na mı inanacağız?

Bir başkasının üzerinden siyaset yapmaya kalkışmak neyse de, telefon edilen sen misin de yalan yanlış zıplıyorsun be adam!

Daha önceki açıklamasında da partisinin kurucularının 12 Eylül, 28 Şubat ve 15 Temmuz'un ateş çemberinden geçtiğini söylemişti.

1959 doğumlu olan Ahmet Davutoğlu 1980 yılında 21 yaşında. Bırakın 18 yaşından büyük olanları küçüklerin bile yargılandığı bir dönem. Davutoğlu ile ilgili 80 darbesinde bir tutanak bile tutulmamış.

28 Şubat sürecinde askeri okullarda seminerlere gittiğini, askerlere selam çaktığını biliyoruz.

15 Temmuz'da yaptığı açıklamalarından daha çok hevesleri olduğu düşüncemi de saklayacak değilim.

Adamın esas derdi başka; saldırıya uğrayan Selçuk Özdağ'ı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aramasına ne gerek vardı, Davutoğlu'nu arayarak bir geçmiş olsun demiş olsaydı, o nasıl olsa yarası beresi olan Özdağ'a ulaştırırdı.

Mesele kendisinin adam yerine konulmaması falan değil, asla öyle düşünmüyorum ama adamın beklentisi öyle!

Erdoğan bir kez olsun bir şeyi bahane ederek arasa şu Davutoğlu'nu da sevindirse!