1. YAZARLAR

  2. Ahmet Şükrü Kılıç

  3. Selçuk eski rektörü Süleyman Okudan fena çuvalladı!
Ahmet Şükrü Kılıç

Ahmet Şükrü Kılıç

Yazarın Tüm Yazıları >

Selçuk eski rektörü Süleyman Okudan fena çuvalladı!

A+A-

Selçuk Üniversitesi eski Rektörü Prof.Dr. Süleyman Okudan hakkında YÖK'ün talebi üzerine Selçuk Üniversitesi Rektörlüğünün yaptığı suç duyurusu sadece yapmadığı ameliyatların parasını almakla sınırlı değil, bilgilendirme yazışmalarında FETÖ yapılanmasına sağladığı katkılar da var.

Cezaevi sonrası bir anlaşma yapıldığı kanaati bizde fazlasıyla hakim.

Rektörlüğün yaptığı suç duyurusunun yanında ben de FETÖ yapılanması sürecindeki gayretleri hakkında suç duyurusunda bulunacağım.

Kendi döneminde aldığı 126 akademisyen FETÖ'den ihraç edilmiş, FETÖcü Hakkı Gökbel doneminde alınan 69 akademisyenin ihracı gerçekleşmiş.

Gökbel'in iki katı Okudan döneminde alınanların sayısı. Bu rakamlara Selçuk'tan bölünen Erbakan Üniversitesi dahil değil.

Hem mağduru oyna, hem FETÖ davasının müştekisi ol, hem de Mevlana Universitesi'ne yer tahsis et, üniversiteye rüşvet arabası al, o kadar akademisyeni talimatla yerleştir, yapmadığın ameliyatların pasını cebe indir, sonra da bütün doktorların aynı şekilde para aldığını söyle!

Doktor arkadaşların ve üniversitelerin kendi yolsuzluğunu kapatmak için suçlamasına karşı bir cevapları olacaktır herhalde!

Okudan'ın söylediğini bir an olsun doğru kabul edelim. “Asistanların yaptıkları ameliyatları kendimize yazdırıyoruz, parasını biz yiyoruz” anlamı çıkar, o da kurtarmaz. “Ben yandım herkes yansın” mı diyor, “Herkesi yakamayacaklarına göre bana dokunamazlar” anlamına mı geliyor. Profesörlerin hepsini suçlayan bir Okudan var. Suç bastırmakta üstüne yok adamın.

Bu konu ayrıca ayrıştırılmayı hakediyor.

Selçuk Üniversitesi eski Rektörü Süleyman Okudan'a bazı soruları yöneltmenin zamanı geldi?

Hürriyet Gaztesi'nin yaptığı, "YÖK, Selçuk Üniversitesi eski rektörü Prof.Dr. Süleyman Okudan’ın, ‘girmediği 539 hayali ameliyatı üzerine yazdırarak döner sermayeden para aldığı’ iddialarına soruşturma başlattı." Spot başlık haberde Okudan, "Bütün üniversite hastanelerinde aynı sistem var. Ortada ne bir suç ne de suçlu var." Cevabını vermiş. "Ben yapmadığım ameliyatların parasını almadım" diyemiyor. "Sistem böyle kardeş" diyor. Bunca yıl bu sistemi değiştiren bir babayiğit de çıkmamış.

Diyelim ki, sistem böyle!

Ameliyatı yapan hocalar, durduk yere niye Süleyman Okudan'a giriş yaptırıyorlar, Okudan'a himmet yardımında mı, yoksa düşkünlük yardımında mı bulunuyorlar? Girişi kim yapıyor kim?

Bir baskı, gözdağı ya da teamül mü bu işler?

Bu nasıl bir çarktır, parasına el konulan çarpılmaktan mı korkuyor?

Anladığım kadarıyla sorun asistanların vakasından çıkmıyor, öyle olsa 9 yılda sayı 4000'e çıkar, esas sorun diğer hocalarda, örneğin ameliyatları Yard.Doç veya Doçenlere yaptırıp kendi adına girdiği vakalardan çıkıyor, sayı da bu yüzden az sanırım, az dediğim rakam da 539.

Bu sayıyı tamamlayan Yard.Doç. ve Doçentlerin bilgisi dahilinde Okudan üzerinden yapılan ameliyatlar giriliyorsa, bu iş nitelikli dolandırıcılığa kadar uzanır.

1. Yapmadığı ameliyatın parasını alıyor.

2. Eğer doğru girilse, daha düşük katsayıdan performans ödemesi olacak, Okudan kendi adına girince Profesör katsayısından ödeme yapılıyor, bu durumda devlet zarara uğramış oluyor.

Süleyman Okudan "İmzasız mektuplarla suçlanıyorum, bunlar FETÖ taktiği" diyor.

İmzalı, imzasız kim suç duyurusunda bulunduysa bulunmuş, soruşturma açılmış. YÖK diye bir kurum istemiş soruşturmayı, Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü de suç duyurusunda bulunmuş.

Ortada devletin iki kurumu var, savcılığı da eklediğimizde sana daha kaç imza gerekir?

2003 Yılına kadar ameliyatlarda, acillerde kullanılan malzeme listeleri alt altaydı. Doktorun kalem çekişi kullanmadığı malzemeye de taşıyordu, o malzemenin parasını da alıyordu. Kullanılmayan o mazemeleri depocu zimmetine geçirecek değildi, bir fırıldak döndüğü kesindi. O zaman da listeler karşısına kutucuk konulan formatı, Sağlık Genel Müdürüyle görüşerek biz bastırtmıştık. Devlete milyarlar kazandırdık küçük bir hamleyle.

Okudan'a sadece iki soru yöneltiyorum:

1. Sayın Okudan, 9 yılda kaç kere ameliyathaneye girip vakaya girdiniz?

2. 9 yılda kaç vakayı ( özelikli vakalar da dahil) kendiniz yaptınız?

Selçuk Üniversitesi Rektörlüğüne de bir soru yöneltiyorum:

Soruşturmanın selameti açısından Okudan'ın açığa alınması gerekmiyor mu?

Okudan'a bir de kişisel sorum olacak:

Döner sermayeden aldığın az mı geldi de bunları duyurduğumuz için bana 20 bin liralık hem de sembolik bir rakamla tazminat davası açıyorsun? Ceza davası da açmışsın, ne güzel(!)

Çok kırıldım, milyon olmalıydı!

Hürriyet Gazetesi'nin Süleyman Okudan'la ilgili yaptığı haberi okumak için tıklayın!

Önceki ve Sonraki Yazılar