Sandık tutanakları nasıl değiştirilebilir?
Önce süreci anlatalım.
Her sandık başında Seçim Kurulu’na sandık başkanlığı için müracaat eden memurlardan bir kişi sandık başkanı olarak görevlendirilir. Öğretmen, maliyeci, doktor, mühendis olması farketmez, memur olarak müracaat etmesi yeterlidir.
Her sandıkta Seçim Kurulu’nın belirlediği Sandık Başkanı, seçime katılan siyasi partilerin sandık başkanları/temsilcileri ve yine siyasi partilerin görevlendirdiği sandık müşahitleri vardır. Siyasi partiler Seçim Kurullarına partileri adına her sandık için görevlendirdikleri sandık görevlisi ve müşahit listesini asil ve yedek olarak bildirir.
Diyelim ki seçime 6 siyasi parti katılıyorsa, 1 sandık başkanı, 6 siyasi partinin sandık başkanları ve 6 siyasi partinin sandık müşahitleri sadece bir sandık için toplamda 13 kişi görevli hale gelir.
Her sandık oylamaya geçilmeden önce sandık başkanı, parti temsilcileri ve parti müşahitlerinin gözü önünde açılır, içinin boş olduğu gösterilir, resimlenir, sonra da kapatılarak oy işlemleri başlatılır.
Seçim işlemi tamamlandıktan sonra her sandığın oyu sandık başkanı tarafından siyasi partilerin sandık başkanları, müşahitleri ve halktan gözlemci olarak katılan kişilerin gözleri önünde sayılır.
Sandık tutanağına siyasi partilerin aldıkları oylar yazılır, sandık başkanı ve siyasi partilerin temsilcileri tarafından imzalanır, tutanak ıslak imzalı olarak sandık başında bulunan siyasi partilerin müşahitlerinin istemesi halinde verilir.
Sandık Başkanı’nın görevi Seçim Kurulu’na tutanağı teslim etmektir, siyasi partiler her sandık tutanağını kendileri takip eder.
Sandık Başkanı’nın sandık tutanağını Seçim Kurulu’na teslim etmesi anında siyasi partilerin temsilcileri de bulunur, siyasi partilerin temsilcileri yoksa ya da birkaç tanesi varsa teslim işleminin gerçekleşmesine engel değildir.
Şimdi gelelim sandık tutanaklarının değiştirilerek Seçim Kurullarına teslim edilmesi iddialarına; bu iddiaların gerçek olması mümkündür ama “Seçim sandıkta kazanılır” sözü deneyim ve tecrübeye söylenmiş bir sözdür.
Bir sandığın sandık tutanağının değiştirilmesi için sandık başkanının ve siyasi partilerin temsilcilerinin birlikte hareket etmesi gerekir.
Birincisi değişim yöntemi diyelim ki AK Parti’nin sandık temsilcisi ve sandık başkanı yoksa diğer siyasi partilerin temsilcileri istedikleri oy sayısını istedikleri partiye yazabilir.
İkinci değişim yöntemi, sayım halinde AK Parti temsilci varsa oylar doğru şekilde yazılmış olsa, Seçim Kurulu’na sandık tutanağının teslim edilmesi için sandık başkanıyla birlikte AK Parti’nin sandık müşahidi gitmediği takdirde, sandık tutanakları değiştirilerek teslim edilebilir.
Her sandığın siyasi partilerin sandık müşahitleri Seçim Kuruluna sandık tutanakları teslim edilene kadar ayrılmamalıdır.
Siyasi parti temsilcileri sandık tutanaklarının değiştirildiğini iddia ediyorsa, değiştirilen sandık tutanaklarının başında ya parti temsilcisi yoktur ya da parti temsilcisi Seçim Kurulu’na sandık başkanıyla birlikte gitmemiştir.
Sandık her şeydir, siyasi partilerin temsilcileri asil ve yedeklerle sandık başında bulunmalıdır, biri ihtiyaç gidermeye gittiği anda bile birçok değişim gerçekleştirilebilir.
AK Parti İstanbul İl Başkanı ve İlçe Başkanları’nın beceriksizliği, kabiliyetsizliği, takipsizliği ortadadır. Seçim kazanıldığı halde kaybedilmişse sorumluları teşkilatlardır.
CHP ve HDP organizeli ve örgütlü yapılardır, sandık takip edilmediğinde her türlü değişimi gerçekleştirecek kabiliyette sahip oldukları gibi, bir göz teması kayması anında dahi oyları geçersiz sayılacak duruma getirmek için bir kalem çiziği atmayı da becerebilirler.
AK Parti öyle bir atalet içindeki, bütün il teşkilatlarında durum aynıdır. Ciddi şekilde bir inceleme yapılsa Türkiye genelinde oy kayıplarının yüz binleri bulduğu görülecektir. En ciddi oy sayım ve takipleri küçük ilçelerde yapılır, oralarda tek oy dahi fire vermez, sandık başından kimse ayrılmaz.
AK Parti teşkilatları mahalleler üzerinden telefonla ulaşarak üyeler içinden sandık müşahidi belirlemektedir. Belirlenen sandık müşahitleri sandık başına gidiyor mu, gitmiyor mu yeterince takip yapılmamaktadır.
Ayrıca istihbaratı yapılamayan insanların sandık müşahidi yapılması da sıkıntıdır.
Bir kişinin parti üyesi olması o partinin sandık görevlisi olarak belirlenmesi için yeterli değildir.
Belirlenen sandık müşahitleri hakkında güvenilir olmaları, sandıkları takip edeceklerinden emin olunmalı, Seçim Kuruluna sandık tutanaklarının teslim edilmesi anına kadar ayrılmamaları sağlanmalıdır.
Bazen bazı müşahitler, "Ben sana güveniyorum başkanım" diyerek, Seçim Kurulu'na gitmemektedir. Sandık tutanakları takip edilmediğinde başına her şey gelebilir.
Bir İl Başkanı’nın “Sandık tutanakları değiştirilmiş” demesi, “Ben emanete sahip çıkamadım” demesidir. Sandık tutanaklarını değiştirenler o kadar gözü kara davranabiliyorken, sen neredeydin başkan demek gerekiyor!
İl Başkanı elinde sandık tutanağının değiştirildiğini gösteriyor, o değişim sürecindeki takipsizliğin sorumlusunun kendisi olduğunu söylemiyor. Sandık tutanaklarının değiştirildiği ilçelerin ilçe başkanları ve yöneticileri görevden alınmalıdır. Sosyal medyada bazı arkadaşlar sandık müşahidi olduklarını, seçim tutanağının değiştirildiğini iddia ediyor, bu bilgi doğru dahi olsa "Neden Seçim Kurulu'na sandık başkanıyla gitmedin?" sorusunu yöneltiyoruz, değiştirenler kadar, keyfine yenik düşüp seçim kuruluna gitmeyerek sen de suçlusun. Sayımda bulunup, Seçim Kurulu'na teslim edilme anında yoksan, senin suçlayan değil suçlanan bir durumda olduğunu sana nasıl izah edeceğiz!
İstanbul'da seçimi teşkilatların takipsizliği kaybettirmiştir, itirazların sonucunu bekleyeceğiz.