Doğu Perinçek fırsat buldukça iktidar üzerinden efelenmeyi bir alışkanlık haline getirdi. Kimsenin itibar ettiği yok aslında, bir Ahmet Davutoğlu, bir de Şamil Tayyar nedense dillerine pelesenk etti.

Perinçek’in derin bağlantıları olduğu belli, cezaevinde yatmış da bir insan. 12 Eylül Darbesi sonrası postal yalayıcılığı yapan, 28 Şubatı hararetle destekleyen, askerle bağlantılarından dolayı yargılanan, yine namluya göre şekil alan bir bukalemun.

Sözün özü gücün altında gölgelenmeyi ve bazen de güç tarafından çarpılmayı yaşamış bir siyasetçi.

Babası Sadık Perinçek Yargıtay Başsavcı Yardımcılığı görevinde bulunmuş, 4 dönem de Adalet Partisi’nden milletvekili seçilmiş. Perinçek’in devletle tanışması, devletin derin dehlizlerine sızması genç yaşlarında başlıyor. Ve kimse Perinçek’i babasının oğlu olarak tanımıyor, kendi kimliğiyle tanınıyor, bu gölgenin altından sıyrılmayı bilmiş de bir insan. Babası gibi O da hukukçu. Adalet Partili bir babanın sosyalist, Dev-Genç bağlantısı olan bir oğlu Perinçek.

Perinçek’in kişisel bir hikayesi var, Davutoğlu ve Tayyar yazılan bir hikayeye dahil edilmiş insanlar.

Davutoğlu da, Tayyar da seviyor gücü, gücün yanında bulunmayı… Kendilerine görev verildiğinde gücün birer payandası olmayı seven insanlar.

28 Şubat döneminde Davutoğlu’nun askerlerle olan yakınlığı, askeri okullarda derslere girdiği, Tayyar’ın da FETÖcülerin askerlere çektiği operasyonları canhıraş savunduğu, Ergenekon Davası’nda FETÖcü emniyetçi, savcı ve hakimlerden kendisine servis edilenleri köşesine taşıdığı, haberler yaptığı biliniyor. Tayyar'ın bir de 90'lı yılların ortasında Sabah Gazetesi muhabirliği dönemi var. Refahlı Belediyelere saldıran tetikçi gazeteciliği unutuldu gitti! 

Bütün bunların üzerine AK Parti’nin Başbakan yaptığı Davutoğlu, Demokratik Sol Parti’den milletvekili aday adayı olan, milletvekili olma şansını AK Parti’de yakalayan Tayyar ve iktidar ortağı olma hayali kuran Perinçek tuhaf bir şekilde gündem oluşturuyor.

İktidar gücü taşıyan siyasi hareketler, yaranmaya çalışan kişilere sıfat verdiğinde, onları imtiyazla tanıştırdığında mide bulandıran şeylerden kurtulamıyor. Bu tip insanlar sinema/dizi setlerine dahil edildiklerinde dublörlüğe bile razı olacak karakterdedir, birkaç filimde oynatıp, sonra setten uzaklaştırıldıklarında, setin tozunu yutmuş insanların zaman zaman toz kusmaları da normaldir!