1. YAZARLAR

  2. Ahmet Şükrü Kılıç

  3. Özgül ağırlık, mafya, FETÖ, PKK ve Erdoğan!
Ahmet Şükrü Kılıç

Ahmet Şükrü Kılıç

Yazarın Tüm Yazıları >

Özgül ağırlık, mafya, FETÖ, PKK ve Erdoğan!

A+A-

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ta FETÖ’nün kurguladığı Ergenekon sürecinden başlayarak, yanından uzaklaştırılan kişilerin listesini çıkarması gerekiyor.

O isim listesi, FETÖ’nün kendisi için tehlikeli gördüğü kişilerden oluşuyor.

Sayın Erdoğan, iç muhasebesini hakikatli bir şekilde yapmalıdır ki, sırt döndürüldüğü, yerleştirilen algılarla aldatıldığını düşündüğü kişilerden helallik istemeli, FETÖ eliyle mağdur ettiği kişilere karşı seçici davranarak, yeniden sırt verebileceği kişileri etrafına toplamalıdır.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın 2010 Yılında gerçekleştirilen “Anayasa Referandumu”nda anayasa değişikliğini gündemine sokan, anayasa maddelerini hazırlayan komisyon üyelerini de gözden geçirmesi gerekiyor.

Referandum sürecini hazırlayan, anayasa maddelerini FETÖ’nün çıkarları için değiştiren üst akıl ve onların paydaşları her kimse, Erdoğan tarafından sigaya çekilmeli ve yanından uzaklaştırılmalıdır.

Dahası bu komplonun müsebbipleri cezalandırılmalıdır.

Çünkü; AK Parti Hükümetine dönük yargı darbesi, üst kurullara yerleşen FETÖcülerin tetikçileri güçlendirmesiyle gerçekleştirilmiştir.

Sayın Erdoğan sürekli “Yalnız kaldığından” yakınmaktadır, yakınmaları sonrası yaptığı insan tercihlerinde sürekli kendisine saygı duyan ve seven insanları şaşırtmaktadır.

Yılan soktuğu delikten gömlek değiştirerek sürekli sokmaktadır, zehirlendiğinin bir türlü farkına varamamaktadır.

FETÖ ile büyük bir mücadele verildi, sonunda büyükbaş FETÖcüler yine kazanan tarafta oldu.

PKK neredeyse 2 yıldır toplantı yapamıyor, SİHA’lar üzerlerinde geziyor ama siyasi uzantısı yükseldikçe yükseldi, sonra da Millet İttifakı’nın kelek keseni oldu.

Bu ülkeye yapılan hizmetler de, bölgede lider ülke olmak da milletin desteğiyle gerçekleşmektedir.

Millet iradesi kırıldığı, küstürüldüğü takdirde küçük bir kırgınlık kaybı sadece iktidardan olmayı değil, bütün kazanımları da kaybettirmeye başlar.

Büyük ittifakları büyük çalımlar değil, küçük çalımlar zedelemektedir.

Bülent Arınç’ın bir tane dahi FETÖ’nün mağdur ettiklerine sahip çıktığını gösteren pişmanlığı ve FETÖ’ye karşı mağdur edilenlerin elinden tutan maddi-manevi desteği olmadan, FETÖcüleri mağdur gösteren, PKK’nın siyasi uzantısının öykü kitabını tavsiye edecek kadar pişkinleşen tarzı-tavrı, belli ki durdurulamayacaktır, hiç değilse Erdoğan tarafından taçlandırılan üst kurul sıfatı, sıfatsız adamdan alınmalıdır.

PKK bugüne kadar nasıl ki, demokrasi, barış, eşitlik, kardeşlik kavramlarını kullanarak terör estirmeye devam ettiyse, Arınç da adalet, hukuk, vicdan diyerek hukuku, adaleti katletmektedir. Elbette ki hukuk tanımında, adalet tanımında hiçbir sorun yoktur, sorun bu kavramları kimler için kullandığındadır!

Ergenekon mağdurlarından AK Parti eski milletvekili Turan Çömez beraat sonrası Türkiye’ye döndüğünde, Nevşin Mengü’nün “FETÖ’nün siyasi uzantısı kimler?” sorusuna, “Parsel parsel sattılar diyenler kimler” diye cevap veriyordu.

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin de Alaattin Çakıcı aşkına bir son vermesi gerekiyor.

Çakıcı geçmiş yıllarda Bahçeli’nin kendisine demediğini bırakmadı, yaptığı yenilir yutulur hakaretler de değildi. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a da bir sürü hakaret etti. Gazetecileri tehdit etti. Muhalefet partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu tehdit etti.

Cumhur İttifakı özgül ağırlık ve derin devlet eliyle güçlendirilmiş mafyanın lafına, sözüne kalkan olacak kadar sorumsuz davranamaz.

Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu ne kadar Erdoğan’a saldırırsa saldırsın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tabanına söz geçiremez, ancak milletvekilleri tercihlerinde etkili olabilirler.

Esas tehlike AK Parti içindeki gladyonun siyasi ayaklarıdır!

Önceki ve Sonraki Yazılar