Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’yi iktidara taşıyan hakikatin yüz yıllık bir geçmiş olduğunu ikrar ediyor ama yeterince idrak edebilmiş değil!

Belediye başkanlığı döneminde kız çocuğunun verdiği bilezik hala masasında duruyor mu bilmiyorum ama yüz yıllık geçmişi olmasa da kendisinin nereden nereye geldiğini gözüne sokacak hatırası olan birkaç şeyi masasında, ofisinin duvarında taşısa iyi olacak!

Erdoğan'ın vazgeçilmez olması kendisi olmasından daha çok, birlikte yürünülen yolun gelindiği noktadır.

Duruşunu tartışmıyoruz, tavrını tartışmıyoruz, hatta ülke meselelerinde hangi mağduriyet yaşanmışsa, mağdurların haklarını hepsinden daha fazla savundu ve gereğini de yerine getirdi.

Geçmişi, kabiliyeti, duyarlıkları, üstlendiği riskler, gözü karalığı, meydanı kimseye bırakmayan yeri geldiğinde çiğleşenlere karşı çiğleşecek kadar seviyeyi düşürmeyi bile kendine yediren insan olma halleri, hiçbir siyasetçinin hamurunda da mayasında da yok!

Erdoğan’ın en büyük sorunu insan tercihlerinde, şaibeli insanları, iltisaklı olsun olmasın bir yerlere atamaktan çekinmiyor ama bu tavır bir cesareti göstermiyor, bir çoğumuzda soru işaretlerini beynimizde kıvrandırıyor!

Ülkenin düzlüğe çıktığı anda nasıl farklı darbe girişimleri gerçekleşiyorsa, tam Erdoğan’ı sorgulayacağımız, Erdoğan’a hesap soracak duruma geldiğimizde, bu kez de içeriden hesaplarımızı alt üst eden insanlar başlarını çıkarıyor, istediğimiz muhasebeyi yapamıyoruz, hep erteleniyor, hep sorgulamalarımızın önüne kendimizi kalkan yapan duruma geçiyoruz.

Türkiye’de insan sermayesine bakıldığında da söylenecek sözün bir hükmü kalmıyor. Konuşan, eleştiren, yanlışları hararetle gündeme getiren insanların da altı ıslak; birçoğu geçmiş dönemlerde makamlarda bulunmuş insanlar!

Cumhur İttifakı’nı koruyan bir yerde durulsa dahi, AK Parti teşkilatlarının Türkiye İttifakı’nı kurması gerekiyor.

Öyle düşmanlıklar beslendi ki, insanlar akl-ı selim düşünecek zihin berraklığını taşımıyor.

Tanıdığım birkaç insan var, bu kişiler solcu, solculukları da ırkçılık düzeyinde olan kişiler, bildiğiniz Kürt düşmanlığı yapan insanlardı, öyle bir hıncın esiri oldular ki, genel seçimlerde HDP’ye oy verdiler!

Azımsanmayacak bir kesim var böyle, Erdoğan karşıtlığı her şeyi yaptırabilecek duruma geliyor, terörmüş, emperyalizmmiş bir anlam ifade etmiyor.

Türkiye’nin %70’i sağcı dediğimiz büyük bir kesimi barındırıyor.

Bu insanlar üzerinde değil sadece, HDP seçmeni üzerinde de ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor.

Sayın Cumhurbaşkanımız bazı tepkileri gerçekten çok büyütüyor, öncelikle damat meselesini tez elden çözmelidir.

Nasıl bir bakan olduğunun tartışmasına falan girmeden, bu rahatsızlığı görmelidir.

Mesele kelle vermek haline getirilmeden, AK Parti tabanında da olan rahatsızlığın idrak edilmesi gerekiyor.

Konfordan, israftan, şatafattan uzaklaşmanın zamanı gelmiştir.

Hiçbir yerde bulunacak Ömer de yok, Ömer olunmak gerekiyor.

Bizim bile dıdının dıdısının dıdısı mertebesinde FETÖ sürecini, talanları, yolsuzlukları Cumhurbaşkanımıza ulaştıracağımız bir insan yoksa yakınlarında, ciddi ciddi düşünmek gerekiyor.

Misal olsun diye söylüyorum, bizim öyle bir şeye ihtiyacımız yok, bir talan varsa, bildiğimiz ve belgelendirdiğimiz bir FETÖ yapılanması varsa gidiyoruz adliyeye, suç duyurusunda bulunuyoruz.

Bütün illerin ilçelerinde delege seçimleri başladı, kongreler de bu ay sonu itibariyle başlayacak gözüküyor, nedense ne bir heyecan ne de bir değişim beklentisi var, eski tas eski hamam!

Biz kazanımlarımızı korumak için değil, yeni bir şeyler kazanmak için de değil, ülkemizi kalkındırmak ve ülke insanımıza kazandırmak için yeni bir heyecana, yeni yaşanmışlıklara, yeni güvenlere, yenilenmiş ahlaklara ihtiyaç duymalıyız!