Marjinal feminist kadınların isyanını okuyabilmek!
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Taksim’de yapılan gösterinin üzerinden bir hafta geçti.
Bu tartışma 31 Mart yerel seçimlerine kadar devam edecek.
Açılan pankartlar, ıslıklar, başörtülü kadınların eyleme katılım görüntüleri tartışılmaktan daha çok, kullanılmanın her çeşidine karşı çıkan kadınların eylem görüntüleri sağcısı tarafından da solcusu tarafından da sosyal medya paylaşımlarıyla kullanılıyor.
Sosyal medya platformlarında feminist kadınlar içinde marjinal bir grubun ellerinde taşıdığı pankartlar ve dövizler katılımcıların hepsini bağlayacak, hepsine vurulacak bir yaftalama da olamaz.
Açılan pankartlar üzerinden yapılan cinsel içerikli karşı çıkışlar, o pankartları açan kadınların durumundan daha vahim bir durum.
En küçük hayıflanma, en küçük anlama endişesi taşımadan “Bunların hepsini bilmem ne yapacaksın” türü karşı çıkılar alenen yapılabiliyorsa, o kadınların kendilerini ifade ediş şekillerinin bir protesto olduğu da anlaşılmalıdır.
Elinde taşıdığı dövizde kendinin “Or..pu” olduğunu ifşaa eden kadına, eylem sonrası karşılaştığı kafede o seslenişte bulunulduğunda ortalığı yıkacaktır.
Bir reddedişin, görülme biçiminin isyanı olarak değerlendirilememektedir. İfade ediliş yöntemi tartışılabilir.
“Madem sen bizi öyle görüyorsun, öyleyiz, var mı diyeceğin” demenin başka bir isyanı olarak da değerlendirilmelidir.
Cinsel içerikli pankartların asıl hedefinde erkekler vardır. Dünya görüşleri üzerinden değerlendirilecek bir durum olmasına rağmen kendilerini ifade eden o kadınların ifade edildiği haliyle şehvet açlığı çeken mütedeyyin, muhafazakar, milliyetçi ya da sağcısı, solcusu gelenekten beslenen insanların hepsi o kadınlara bir meta gibi saldırmaktadır.
Ahlaksızlık olarak görülen görüntülere ahlaksızca saldırmak arasındaki fark, bir taraf ‘biz ahlaksızız, sizin ahlaki değerlerinize karşı çıkıyoruz’ demekte, diğer taraf da ‘aslında biz de ahlaksızların önde gideniyiz, sadece takiye yapıyoruz’ demektedir. Feminist kadınlar bilinçlice bu davranışı sergilemekte, karşıtlar bilinçsizce saldırmaktadır.
Kendilerinin nasıl görüldüğünü bilen bir grup kadının bu adlandırmayı ellerinde taşıdıkları dövizlerle göze sokması insanımızı rahatsız edebiliyor, yani deniliyor ki; “Biz sizi öyle görüyor olsak dahi bunu açıkça yazmayın, biz sizi öyle gördüğümüze bakmayız, sizin kendinizi öyle göstermenize saldırırız.”
Her türlü saldırıyı göze alan kadınlardan bir grup birçok erkeğin diline pelesenk ettiği ifadeleri ellerinde taşımıştır, yine kınanan kendileri olmuştur.
Keşke onlar kadar kendilerini nasıl gördüğümüz insanlar da cesur olabilse!
Elinde “Zimmetçiyim”, elinde “Şerefsizim”, elinde “İftiracıyım”, elinde “Dolandırıcıyım”, elinde “Namussuzum”, elinde “Hırsızım”, elinde “Rüşvetçiyim”, elinde “Şantajcıyım”, elinde “Hainim”, elinde “Yolsuzluk yapıyorum”, elinde “Zinakarım”, elinde “Hovardayım” pankartlarını taşıyabilse!