Danışman olabilecek insanı başbakan, banka memurunu da cumhurbaşkanı yaparsan, kaptanın oğlu da kendini hizaya çekmelidir!

AK Parti'nin adam sorunu yoktur, yönetim sorunu vardır.

Biraz refah sağlansın ne Davutoğlu kendini hatırlatabilir, ne de Gül.

Umarım Davutoğlu'nun %49.5'i kendi mülkü sandığı gibi Altay da %70'i kendi mülkü sayacak bir yanlışa düşmez.

Sayın Cumhurbaşkanımız "AK Parti'nin sahibi millettir" diyor.

Millet AK Parti'yi iktidar yapma görevini 17 yıldır yerine getirdi.

Sayın Erdoğan partinin sahiplerine kimleri aday göstermesi gerektiğini sormuyor.

Siyasetle yatıp kalkan insanlar zannediyor ki, kendi aralarında konuştuklarına kendileri inandığı gibi millet de inanıyor.

Millet neye inandığını son seçimlerde de gösterdi.

% 52 oy alan bir ittifak var.

Bu ittifak Bahçeli'nin kıskançlığına da mahkum edilmemelidir.

Sağ partilerin biraraya gelmesi sağlanmalıdır.

Bir insan her şeyi baştan sona bütün ayrıntılarıyla anlatabilir, tahlilleri, değerlendirmeleri de büyük oranda doğrudur, o insanın idarecilik yeteneği yoksa idari bir göreve getirmek doğru değildir, istifade edileceği yer belirlenmelidir, hele ki ülke meselelerinde millete zaman kaybettirmenin vebali kaldırılamayacak kadar büyüktür.

Davutoğlu'nun yayınladığı özeleştiri metnine birkaç istisna dışında imzamı atabilirim.

Davutoğlu değil de bir başkası aynı tespitlerde bulunsaydı daha çok yankı uyandırırdı.

Davutoğlu'nun yazdıkları niyetine kurban verilerek yok da sayılmamalıdır.

Bizim için Davutoğlu'nun Konya'da anıldığı isimler yeterlidir, o özeleştiriyi kendine de yapmalıdır, Davutoğlu karşılığı Konya'da 4 kişiden ibaret kılınmıştır.

Akademisyen bir siyasetçi Konya'da akademisyen bir çevre dahi oluşturamamıştır.

Kimleri milletvekili yaptığı da ortadadır.

Başkalarına ahlak dersi verenler, kendi listelerine yazdıkları ahlaksızları nereye gizleyecekler.

Siyaset kişisel hesaba dönüştüğünde hesap gören hepsinin burnunu sürter, bu Erdoğan dahi olsa!