Aklı başında olduğunu düşündüğünüz insanlar da yanıltabiliyor sizi. Algı denilen operasyonlara kurban gidenlerin sayısı hiç de az değil. Türkiye’de devleti yönetenler yıllarca ülke insanının büyük bir çoğunluğuna kendini yerli hissettiremedi. Geçmiş yönetimlerin bazen yanlış, bazen ceberrut yönetim tarzları devleti yönetenlerle milletin arasını açtı, bir süre sonra da devleti yönetenler devlet gibi algılandı, bu kez de devletle millet arasına mesafeler girdi.

Türkiye Devlet yönetimi, millet iradesinden aldığı güçle, yönetim üzerindeki vesayetleri zamana yayarak kaldırmayı başardı. Yıllarca ülke insanımızı kamplara ayıran yabancı ve yabancılara bağlı yerli işbirlikçiler hamle üstüne hamleler yapsa da, eski güçlerini kaybetti. Türkiye milli meselelerde istekli bir şekilde birlikte hareket etmeye başladı, bazen de kerhen birlikteliğe destek vermek zorunda kalanlar oldu. Ne olursa olsun kamuoyu önünde bir millet velayeti bütün siyasi hareketleri denetleyecek bir güç kazanmaya başladı.

“Türkiye’nin Suriye’de ne işi var?” sorusunu hararetle yönetenlerin “Amerika’nın, Rusya’nın, İran’ın Suriye’de ne işi var?” sorusunu da yönetmesi gerekiyor. En fazla Suriye’de olması gereken ülke Türkiye olması gerekirken farklı kesimlerden oluşan, aynı yerde birleşen bir kitle bu soruyu yöneltiyor!

Baas rejimi yıllarca PKK’ya anavatanlık yapmış, kamplar kurmasına öncülük etmiş bir yönetim. Türkiye’nin Suriye politikası yöntem olarak eleştirilebilir, birçok şey söylenebilir ama Türkiye’nin Suriye’de ne işi var denilemez.

Suriye halkı da kendine en yakın millet olarak Türk milletini gördüğü için en fazla Türkiye’ye sığınmıştır. Suriye’de bir devlet kalmadığı için başta PKK olmak üzere birçok terör örgütü bölge işgallerine başlamıştır.

Türkiye’ye kendi sınırlarını korumaktan başka çare bırakılmamıştır. Suriye’den sızan terör örgütlerini bertaraf etmek ya da daha gerilere çekilmesini sağlamak için Türkiye meşru müdafa haklarını kullanmaktadır.

Türkiye’nin Suriye’de verdiği şehit sayısı kendi sınırları içinde terör karşısında verdiği şehit sayısıyla kıyaslanacak durumda bile değildir; Suriye’de bugüne kadar 170 şehit verdik, sadece PKK terör örgütüne karşı verilen şehit sayısı 50 bini buluyor. Canlı bomba saldırılarında kaybettiğimiz sivil vatandaşlarımızı ve 15 Temmuz darbe girişiminde şehit düşen insanlarımızı da dahil ettiğimizde, savaş halinde olduğumuz Suriye’de verilen şehit sayısının farkı daha iyi anlaşılacaktır.

Türkiye terörün dış bağlantılarını temizliyor, içişlerimizde terör grupları bundan böyle destek bulamayacak, sınırlarımızdan içeri sızamayacaktır.

Art niyetli insanların güdümüyle, kafası karışık insanların kendini sürü psikolojisine kaptırmaması gerekiyor.

Bu kavga yerli halkla, emperyalist devletlerin taşeronluğunu yapan kişiler arasındadır!