Zaman zaman İsmet Özel’in “İkna edilmişlerle yola çıkılmaz. Yola inanmışlarla çıkılır. İkna edilenler yola çıktığında ikna edilir.” sözünü sosyal medya paylaşımlarında görüyoruz.

Türkiye’de hiçbir hareket yola çıkma niyeti taşımamış ve yolun şartlarını konuşarak yolculuğa başlamamıştır, söz sahibi İsmet Özel’in de hayatında inanmışlarla yola çıkma serüveni yoktur.

Bizim ülkemizde inanç birlikteliği gibi sunulan birlikteliklerin hepsi düşünce birlikteliğidir.

Başta yola çıkma misyonu yüklenen insan olmak üzere yolun şartlarını belirlemeye hiçbir zaman muktedir olmamıştır, birlikte yolculuğa çıkacak insanlar da yolculuğun şartlarını konuşmamıştır.

Siyasi hareketlerden sivil toplum örgütlerine varana kadar, daha da anlaşılır olması için cemaat olarak adlandırdığımız yapılar da dahil birlikteliklerini inanç temelleri üzerine oturtamamış, düşünce birliktelikleri bir araya gelmelerini sağlayan inanç birlikteliklerinin de önüne geçmiştir.

Farklı farklı anılan ya da fraksiyonlara ayrılan yapıların hepsinde inanç farklılıkları değil düşünce farklıları vardır, inanç farklılıkları olsaydı eğer kendi inandıkları değerleri hafifleten, o inançları zedeleyen yapılara ya da insanlara karşı hakikatli bir dil ve mücadele verme ihtiyacı duyulurdu.

FETÖ gibi, Adnan Oktar gibi dini değerleri temelden sarsan yapılar ve insanlar üzerinde asla şiddete varmayan, meselenin kendi mecrası üzerinde toplumu bilgilendirme ve inanç baskısı oluşturulurdu.

İsmet Özel’in sözünün gözlere sokulmasının nedeni sivil yapılardan daha çok Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın liderliğinde kurulan AK Parti içindir. Erdoğan’ın yola çıktıklarını yolda bıraktığı gibi bir anlam yüklenmektedir.

AK Parti hareketi inanmışların yola çıkmak için bir araya geldiği bir hareket değildir, öncelikle bunun anlaşılması gerekmektedir.

İnanmışların bir araya geldiği bir hareket olsaydı, yolun ve yolculuğun şartları konuşulur, lider temsili makamda organizatörlük görevi üstlenir, kurucu inanmış kadro da yolculuğun şartlarını belirlemede eşit bir irade gösterirdi.

Daha söz söyleme inancını şahsiyetiyle bütünleştirememiş insanların bir araya gelişlerinde, inanç birlikteliğinden bahsedilemez.

AK Parti bugüne kadar gelmiş geçmiş en özgürlükçü, en dirayetli bir hareket olmuştur, bu başarının mimarı da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Erdoğan üzerinden yapılan eleştiriler haklı dahi olsa, Abdullah Gül’den Ahmet Davutoğlu’na, yola Erdoğan’la birlikte çıktıklarını iddia eden eski milletvekillerinden belediye başkanlarına bakıldığında da, yola çıkmaya hazırlandıkları insanların ya da etraflarına çöreklenen insanların çapı da, ne kadar inanmış oldukları da ortadadır.  

“Yola inanmışlarla çıkılır” sözü nedense makamdan düşen insanların dilinde pelesenk olmaktadır. Sadece bu söze sığınıp, eleştirilerde bulunan insanlar inanmış olsaydı, bırakın ülkemizi Dünya böyle olmazdı!

Meselenin özü, birlikte yola çıkılan insanların nemalanmalarının devamlılığıdır, değilse kimsenin inandığı değerleri hayatında ya da hayatta uygulama derdi yoktur.

İnanmak kaybetmeyi göze almaktır, kaybetmeye başlayınca hatırlanacak bir kavram değildir!