Amerika’nın silahlandırdığı PKK Terör Örgütü HDP ile bir meşruiyet alanı yakaladı.

FETÖ mücadelesi ne kadar sorgulanırsa sorgulansın FETÖ bağlantısı olan kurum, kuruluş, sivil toplum örgütleri, yayın organları kapatıldı, irtibat ve iltisak bağlantısı olan birçok kişi hapis cezası aldı, yüz binlercesi de kamu görevinden ihraç edildi.

Nedense aynı kararlılık PKK bağlantısı olan kuruluş ve kişiler üzerinde uygulanmadı, uygulanamıyor.

PKK=HDP olduğu bilindiği halde CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi; HDP’nin meşruiyet kazanmasına dönük ortak bir çalışma yürütüyor.

Yeniden Refah Partisi bu masaya meze olmadı.

Alev Alatlı’nın yerinde tespitiyle yasal olan her şey helal değildir; HDP’nin yasal bir parti olması ayrı bir şeydir, terör bağlantısı açık olan siyasi bir uzantıyı meşrulaştırmak ayrı bir şeydir.

Erdoğan düşmanlığı uydurulmuş bir kılıftır, uydurulan bu düşmanlık üzerinden Amerikan projesi olan PKK’nın siyasi uzantısına meşruiyet kazandırılmasını sağlamak, sonra da Türkiye’nin bölünmesini zaman içinde tartışmaya açmaktır.

Muhalefet partilerine oy veren, onları destekleyen her kim varsa gözünü açmak zorundadır.

Erdoğan’ın da, AK Partili yöneticilerin de hataları, hatta fazlasıyla cezalandırılması gereken suçları vardır.

Başarılan Erdoğan düşmanlığı sanal bir düşmanlıktır, Erdoğan düşmanlığının altına gizlenen devlet ve millet düşmanlığıdır.

Erdoğan’ı ve AK Parti iktidarını acımasız bir şekilde eleştirmek herkesin hakkıdır, bu hakkımızı bizler de kullanıyoruz.

Erdoğan’ın ve ekibinin gitmesini, yerlerine temiz ve alnı açık kişilerin gelmesini ben de istiyorum. Ama mevcut siyasi hareketlerin içinde bu temizlikte ve en önemlisi de sağduyuda olan hiçbir siyasi hareket yok.

Erdoğan ve ekibini diğerleriyle kıyasladığımızda onlara tav olduğumuzdan değil, kendimizi mahkum hissettiğimizden dolayı Erdoğan’ın desteklenmesi gerektiğine inanıyorum.

Mevcut siyasi hareketlere baktığımızda kendi çıkarlarını düşünen kişilerin olduğunu görüyoruz.

Ben şundan eminim, Erdoğan kendi çıkarlarını düşünen insan dahi olsa kendi çıkarlarını ülke çıkarlarının önüne geçirmez. Diğerleri elbirliği yapmışçasına kendi çıkarlarını da koruyarak ülke çıkarlarını bilerek ya da bilmeyerek Amerika’nın ve emperyalist devletlerin çıkarlarına göre dizayn etmek istiyorlar.

Siyaset her yenilenme döneminde olduğu gibi kendi cazibe merkezini bulmaktadır, şu anda bir cazibe merkezi olmadığı gibi bir birlerine koltuk değnekliği yapan cephenin irili ufaklı bir araya gelişi ve Erdoğan’a karşı birleşmeleri vardır.

2023 Yılı’nda AK Parti’nin birinci parti olmasının önüne kim ne yaparsa yapsın geçemez, bu gerçeğin üzerine Erdoğan’ın yenilenme hamleleri gelirse bir başına iktidar olması da gerçekleşecektir.

Erdoğan önümüzdeki aylarda yapılacak AK Parti Olağan Genel Kurulda bir Türkiye MKYK Üyesi listesi çıkarmalıdır.

Her il kendi sorununu kendi çözecek bir irade göstermelidir. Her meselenin genel merkeze taşınması Erdoğan’ı kendi partisi içinde tetikçi yapan turuma getirmektedir.

Artık teşkilatların, genel merkezin talimatı böyle diyerek kendi illerindeki sorunları genel merkeze kestirmelerine/biçtirmelerine ve büyük gönül kırgınlıkları oluşturmalarına da göz yumulmamalıdır.

Yapılmasını beklediğim şeylerin yapılabileceğine kendim de inanmıyorum ama umudumu da korumak istiyorum.