Halil Atalay bizim Hocamızdı, Allah rahmet etsin!
1986 Yılında Doğanhisar’dan Konya’ya geldiğimde Abdullah Büyük Hocaefendi’yle tanıştım.
Hoca’nın üzerimizde kendisi için “Cennet” isteyeceğimiz kadar bir emeği var.
İslamî kavramların birçoğunu O’ndan öğrendik, tefsir, siyer ve fıkıh sohbetlerine katıldık, bir süre de gözde öğrencilerinden olduk.
O’nun deyimiyle “Yunustuk” dergaha yeniden dönmesi beklenen.
Öğrenci evimizin sohbet hocalarından rahmetli Ali Küçük Hocaefendi, Musa Gün Hocaefendi, Prof.Dr. Ramazan Altıntaş Hocamız, Prof.Dr. Ali Akpınar, Karatay eski Belediye Başkanı Mehmet Şen hocamız, Şinasi Saraç Hocamız vardı.
Bir gün genç bir adam geldi eve.
Ateş gibi bir adamdı.
İyi bir hatipti.
Korkusuzdu.
Farklı şeyler söylüyordu.
Tam da imanımızı ateşleyen cümleler kuruyordu.
Ele avuca sığmayan bir telaşı vardı.
Sanki bildiklerini hemen beynimize işleme çabası vardı.
Sanki Cennet’e giden yolun şifrelerini verme heyecanı taşıyordu.
Zekası da keskindi, dili de.
Birçok sohbetine katıldık.
Zihnimizi, bedenimizi ayağa kaldıran bir adamdı.
Halil Atalay Hoca.
Abdullah Büyük Hocaefendi’nin bizimle tanıştırdığı güzel bir insandı.
Uzun yıllar kendisini görmedim.
Birkaç yıl önce Koyunoğlu Müzesi’nde Hasan Boydak kardeşimi ziyarete gittim.
Orada karşılaştık.
Yine aynı duruyordu.
Konya Büyükşehir Belediye eski Başkanı Tahir Akyürek, Halil Atalay Hocamıza sahip çıkmış, ara dönemde neler yaşandığını bilmiyorum, anladım ki dini anlatımlarını ranta dönüştürenlerden olmamış, belediyede işe başlamış.
Tahir Bey’e de bir vefa teşekkürünü borç biliyorum.
Halil Atalay Hocamıza Rabbimiz rahmetiyle muamele etsin. Mekanı Cennet olsun. Ailesinin, talebelerinin ve sevenlerinin başı sağolsun.