AK Parti 2002 yılında iktidara geldiğinde, uydu teknolojilerine nitelikli mühendisler istihdam etmeye başlandı, iş içinde kendilerini daha da geliştirdiler; devlet imkanı dünya teknolojisini önce beynine yerleştirdi, sonra planlamalar yapılarak, doğru hamleler gerçekleştirildi.

Türkiye kendi uydularını, kendi mühendisleriyle kendi yaptığı uydu yer istasyonundan yönetmeye başladı. 

Uydu filosunu, Türksat 3A, Türksat 4A, Türksat 4B, Türksat 5A ve Türksat 5B olarak fırlattı, büyüdükçe büyüdü. 

Uydu kapsam alanlarını Avrupa, Türk Cumhuriyetleri ve Afrika’yı da kapsayacak şekilde genişletti. 

Daha da önemlisi kendi uydularını üretmek için yola koyuldu. 

Uydu Montaj Entegrasyon Test Merkezi’ni -Uydu Fabrikası -TAI Kampüsü’nde- kurdu. 

Göktürk 1, Göktürk 2, Rasat gibi gözlem alçak yörünge uydularını üreterek fırlatmaya başladı. 

Türkiye’nin uydu teknolojilerindeki başarısı ve kararlılığı rakipleri ve düşmanları açısından kabul edilebilir bir durum değildi. 

Üstüne üstlük, tamamen yerli Türksat 6A yerli haberleşme uydu projesi başlatıldı.

2023 sonunda fırlatılacak.

İmece adı verilen görüntü alma uydusu birkaç cm kadar Dünya’dan görüntü alabilecek şekilde yerli imkanlarla geliştirilmeye başlandı.

O da bu yıl fırlatılacak.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), 2016’da bir regülasyon çıkararak Türkiye’de hizmet eden yabancı uydu operatörlerine, “Türkiye’ye uydu yer istasyonu kurmalarını, aksi halde Türkiye’de faaliyette bulunamayacaklarını” bildirerek, son noktayı koydu…

Rusya ve Çin’den sonra Türkiye bu alanda küresel bir güç olduğunu bütün dünyaya ilan etmiş oldu. 

Bu sayede artık Avrupa ülkeleri, Atina, Güney Kıbrıs yerine, Konya’ya, Ankara’ya ve pek çok şehrimize kazandırılan uydu yer istasyonlarını görebilirsiniz. 

Çumra’da 3 adet uydu yer istasyonu kuruldu mesela.

Diğer yandan Türkiye Uzay Ajansı kuruldu ve tüm kamu ve özel sektör paydaşlarıyla Milli Uzay Programı belirlenerek uygulamaya konmaya başkandı. 

ABD’nin gps uydularının konum bilgisi yerine, yerli ve milli imkanlarla konum belirleme projelerinin başlanmış olması, bardağı taşıran damlalardan biri oldu.

Türkiye gün geçtikçe kontrolden çıkmaya başladı.  

Bayraktar, yerli iha ve siha’lar, yine kendi konum sistemlerini kullanarak PKK’yı bitirme noktasına getirdi. 

Yine, Türkiye’de geliştirilen istihbari teknolojilerle FETÖcülerin inlerine giriliyor, yakalanıyor, paketlenip Türkiye’ye getiriliyor.

Bütün bunların üstüne Cingöz Recai, iki saf genel başkana metro vagon kapılarının otomatik olduğunu anlatıyor, oduncunun hing deyicisi Londra’da gördüğünü söylüyor. Ne büyük icat, mucize bir şey. Halkın derdine derman olacakların hayatlarında metroya binmedikleri de anlaşılıyor. İstanbul metroya kavuşuyor. Bunlara zevle alıp, çektireceksin o vagonları!

Gerçekten manyak bir sahne, izlemelisiniz!

Erdoğan, zübükle birlikte yedi yamağını yerli sonda roketle 136 km irtifaya çıkarsa, bir daha inmeseler aşağıya.

Yerde süründükleri yeter!