Yıllardır kulis yazıları yazan, kitaplar neşreden, eline tutuşturulan belgelerle her dönemin derin yapılarının tetikçi olarak kullandığı Soner Yalçın, CHP'nin İstanbul, Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediyelerini kazanmasıyla birlikte en başta Ekrem İmamoğlu'nun arpalalığından beslenerek O'na toz kondurmayan, O'nunla ilgili her habere İmamoğlu'nun Basın Bürosu’ndan önce cevaplar veren, İmamoğlu'nu allayıp pullayıp satışa çıkaran bir yayın politikası izliyor.

Akılları kıt da olsa, zekalarının kıvrımlarına düğümler de atılsa CHP çevresine yetecek kadar bir üst akıl çizgisini kabul ettirmiş durumdalar.

Yayınladıkları anketler Ekrem İmamoğlu'nu inandırmaya yetiyor, anket şirketleri de paraya göre yüzde belirliyor.

Türk basını sünepelerin elinde oyuncak olmaya devam ediyor, nasıl olsa oynatacakları şebekler de var.

Biz bu hikayeleri ulusal ve yerel medyada çok gördük.

Milletin parasıyla çelen köpeklerini beslemenin kendilerine bir maliyeti yok!

***

Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Sercan Polat, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun dönemin Ordu Valisi Seddar Yavuz'a "Hakaret" ettiği iddiasıyla açılan davada, İmamoğlu'nun Vali'ye "İtlik yapma" sözünü odatv'ye değerlendirmiş.

Dosyaya hukuki mütalaa da sunduklarını aktaran Avukat Polat, “Türkiye’nin insan hakları alanında çalışan çok değerli iki akademisyeni olan Prof. Dr. Durmuş Tezcan ve Doç. Dr. Murat Önok dosyaya şu şekilde bilimsel görüş sunmuştur; ilgili söz ‘itlik’ olarak kabul edilse dahi TDK’ya göre ‘terbiyesizlik yapmak’ anlamına gelen bu sözün, kamu gücünün kullanılmasına yönelik tasarrufun nitelendirilmesi olarak kullandığından eleştiri hakkı kapsamında kabul edilmesi gerekir” demiş.

Prof.Dr. Durmuş Tezcan bilimsel bir "itlik" yapmış!

Doç.Dr. Murat Önak bilimsel bir "itlik" yapmış!

Yargı'nın bu sözü nasıl değerlendireceği dava sonuçlandığında belli olacak.

Ama eleştiri hakkı olarak görülmesi gerektiğini söyleyen ve bu savunmayı İmamoğlu adına yapan Avukat Sercan Polat'a ve Ekrem İmamoğlu'na rahatlıkla "İtlik yapmayın" diyebiliriz.

Kendilerini savundukları yerden bizim için de hakaret ve ceza davası açacak kadar itlik yapacak değiller!