Dışişleri Bakanlığı 23-24 Kasım tarihleri arasında “Meslek Memurları” sınavı yaptı.

Sınava, Uluslarası ilişkiler, Tarih, Siyaset Bilimi, Kamu Yönetimi, İktisat, İşletme, Maliye, Finans, Çalışma Ekonomisi, Sosyoloji, Psikoloji, Halkla İlişkiler ve Tanıtım, Hukuk mezunları katıldı.

YDS’den (Yabancı Dil Sınavı) en az 85 puan alan kişiler sınava müracaat edebildi.

İngilizce, Almanca, Fransızca, Farsça, Arapça ve Rusça’dan 85 YDS puanı olanlar sınava katılma hakkına sahip oldu.

Yazılı sınava, şartları yerine getiren 676 kişi davet edildi.

23-24 Kasım tarihleri arasında yazılı sınav yapıldı.

Sınavda İngilizce ve Türkçe kompozisyon yazılması istendi. Yine verilen metin üzerinden İngilizceden Türkçeye çeviri ve Türkçeden İngilizceye çeviri yaptırıldı.

Yazılı sınav sonrası, “Sözlü Sınav”a 235 kişi çağrıldı.

Sözlü sınav 15 Haziran-02 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirildi.

Komisyon Üyeleri Dışişleri Bakanlığı bürokratlarından belirlendi. 14 kişiden oluşan komisyon üyelerinin karşısına çıkan Meslek Memuru adayları kendilerini tanıttıktan sonra, kutu içinden bir zarf çekmesi istendi.

Adaylar şansına çıkan soruları cevapladı.

Esas sorudan sonra adaylara komisyon üyeleri mezuniyetlerine dönük de, Türkiye’nin dışişlerine ve hedeflerine dönük de sorular yöneltti.

Yine her aday, İngilizce yöneltilen soruyu İngilizce olarak cevapladı.

Meslek Memurları adaylarının sıkı güvenlik soruşturmaları da yapıldı.

Doğu Perinçek’in oğlu Sadık Can Perinçek’in katıldığı İngilizce sınavından 64 kişi sınavı kazandı.

YDS’den 85 puan almayan bu sınava giremedi. İngilizce ve Türkçe kompozisyonların yanında, İngilizceden Türkçeye, Türkçeden İngilizceye çeviri metinleri de YDS’den en az 85 puan alan kişinin yapamayacağı metinler olmasa gerek!

Yazılıda torpilin dönmesi zor gözüküyor, sözlüde de zarftan adayın kendi çektiği soruyu cevaplaması istendiğine göre, Perinçek’in oğluna torpil yapılmış olabilir mi? Hadi yapıldı diyelim, şartların bu kadar yüksek olduğu bir sınavda sınava katılma hakkı kazanan insanların temsili kabiliyetleri ön plana çıkacaktır, öyle oluşturulmak istenen algı gibi ne açıktan atama var ne de babasının hatırına tahsis edilmiş bir kadro!