Davutoğlu 'Doğru mu?'
Ahmet Davutoğlu, "Daha düne kadar sayın Başbakanım diyenler bize çok farklı davranıyor." demiş.
Daha düne kadar "Sayın Cumhurbaşkanım" diyordun, farklı davrananlar da sana onun için değer veriyordu.
Bunu dahi anlamadın mı?
Ahmet Davutoğlu'nun katılımıyla gerçekleşen Konya Gelecek Partisi İl Başkanlığı açılış programını; Cumhuriyet, Sözcü ve Yeniçağ Gazeteleri haber yapmış.
Bir tuhaflık var. İktidar karşıtı basın Davutoğlu'nu haber yapıyor, iktidara yakın diyeceğimiz ya da ortalarda bir yerlerde durduğunu düşündüğümüz gazeteler yok sayıyor.
Davutoğlu da Başbakanlığı döneminde Konya'da benzer davranışları sergilemişti.
Şaşıracağı bir şey değil yani.
Yine de bir haber değeri olmalıydı, kendine değer verilmese de!
2014'ün sonlarına doğru Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlığı döneminde bir eleştiri yazısı yazmıştım. Dönemin Konya milletvekillerinden biri aradı. "Davutoğlu'nun hassas biri olduğunu, bu tür yazılardan etkilenebileceğini, Hocayı üzmemem gerektiğini, O'nun için Başbakanlığın bile önemli olmadığını, biraz üzerine gidilirse Başbakanlığı bile bırakabileceğini" söyledi.
Çok inandırıcı gelmese de, gerekçelerimi ben de sıralamıştım, evet, Başbakan olmasını bütün kalbimle ben de istemiştim, destek yazıları da yazmıştım.
Başbakanlık görevinden ayrıldıktan/ayırıldıktan sonra T.B.M.M. Başkanlığı ya da Cumhurbaşkanı Yardımcılığı görevlerinde değerlendirilmesi gerektiğini de savunmuştum.
Davutoğlu'nun anlamadığı, bir türlü de anlamlandıramadığı gerçek, AK Parti camiası içinde kaldığı sürece kendine bir değer biçileceğiydi.
7 Haziran seçimleri sonrasında koalisyon hükümeti kurmaya ne kadar hevesli olduğunu da hatırlıyoruz. Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın net tavrı ve öngörüsü 1 Kasım seçimlerinde AK Parti'yi tek başına iktidara taşıdı. Devlet Bahçeli'nin hakkını da teslim etmek lazım, kapıları kapatması, en başta AK Parti'den de CHP'den de getirilen teklifleri reddetmesi AK Parti'yi yeniden tek başına iktidar yaptı.
Davutoğlu'nun %49.5 oyu kendinde bütünleştiren akıl oyunu hâlâ tükenmiş değil.
Şimdi düşünüyorum da, O milletvekilimizin hassasiyet gösterdiği duygusallık ve duyarlıktan Davutoğlu'nda zerre miktar yokmuş.
Bütünüyle hırs ya da birilerinin öne sürdüğü adam olarak değerlendirmek de istemiyorum, benim aklım kendine yüklenen onurda kalmış, nasıl da eski günlerin hayalini kuruyor, nasıl da kendi yetki alanlarında olan sorumlulukları bile "Ben demiştim" diye seçmen karşısında yüzü kızarmadan söyleyebiliyor. Bir de "Doğru mu?" diye onaylatma gayretleri yok mu?
Taa ilkokul sıralarında öğretmeninin sandalyeye çıkarttığı günlerde kalmış. "Ben Başbakan olacağım" dediği günlerde.
Büyümez bunlar, büyültülür ancak, o da Erdoğan'ın ayıplarından biri olsun!