CHP ittifak yaptı da AK Parti oturmadı mı?
Babam Demokrat Partiliydi, en yakın arkadaşları da CHP'liydi, ailecek görüşürdük, bazılarını yakın akrabamız zannederdim. O günlerde kimse kimseyi hainlikle suçlamazdı. Bu kesinlikle ırsi bir garaz değil, biz ata dostu dediğimiz insanların çocukları nasıl bu kadar birbirimizi bir kaşık suda boğacak duruma geldik? Hoş şimdi aynı siyasi düşünceyi paylaşan insanlar da birbirleriyle ailecek görüşmüyor, daha da vahimi birkaç yıl önce yakın bir arkadaşıma çocuğunun kaçıncı sınıfa gittiğini sordum, bir an düşündü! Kardeş kardeşin evine randevulaşarak gidecek duruma geldiyse bizim toparlanmamız zor demektir!
***
Terör örgütlerinin karşısında sadece vatanını, milletini seven örgütlü halklar durabilir. Örgütlü halklar ne terör gruplarına evlatlarını kaptırır ne de örgütlü halkların çocukları düşman devletlerinin askerlerinden başkasına kurşun sıkar. Siyasi partilerin tabanları kendi siyasi kadrolarının üzerinde etkin olamadığı sürece, siyasi partilerin üzerinde de, terör gruplarının üzerinde de emperyalist ülkelerin vesayeti olacaktır. Devleti yönetenlerle yönetilenlerin birlikteliği sağlanmadığı sürece kan akmaya, insan kaynaklarımız ve yeraltı kaynaklarımız sömürülmeye devam edecektir. Hangi ırktan, hangi tebadan olursa olsun teröre kurban giden insanlara "Hrant Dink" denkliğinde sahip çıkılmalıdır. Bir hatırlatma niyeti taşımıyorum, en azından O'nun kadar sahiplenildiğini gösteren, "Hepimiz Ermeniyiz" sloganlarının yüz binlerce insan tarafından atıldığı duyarlığın kendi canımızdan, kanımızdan olan insanlar için de gösterilmesi gerektiğini söylüyorum. Daha bugüne kadar öyle bir kalabalık şehitlerimiz için yürümedi. Konya Sivil Toplum Örgütü Platformu bir miting düzenlemelidir. Bütün siyasi partilerimiz ve sivil toplum örgütlerimiz de katılım sağlamalıdır. Bizlerin terör karşısında kol kola girmesi, siyasi parti liderlerinin de aynı masaya oturmasını zorunlu kılacaktır. İkili ilişkilerde susmak bir eylem olarak anlaşılabilir, toplumsal duyarlığımız olan meselelerde suskunluklarımız azınlıkta olan insanların seslerini yükselten bir cesaret kazandırmaktadır.
***
Bu ülkede demokrasi ötesi bir cahillik ve nefret var; teröristleri savunacak kadar alçalan insanlar daha neyin özgürlüğünü istiyor? Demirtaş gibiler vatandaşlıktan çıkarılmalıdır demiyorlar da, hapisten çıkarılmalıdır çırpınışını gösteriyorlar.
***
Demokratik haklarını kullanmayan, silahla devletin askerine, polisine, sivil halka saldıran insanlar, demokrasiden, barıştan bahsediyor, onlara çanak tutanlar da aynı kafayı taşıyor.
***
AK Parti Hükümeti’nin “Barış süreci”ndeki görüşmesi terörü bitirmek için yürütülen bir diyalogtu. İyi de oldu, Kürtlerin Kürtçe konuşma, kendi dillerinde yazma, yayın çıkarma, özel eğitim kurumları kurma hakları verildi. Zaten ayrı millet sayılmadığı için de bütün Türk vatandaşlarının haklarına sahip bir Kürt halkı vardı. HDP ve PKK’nın Kürtler üzerinden geliştirebileceği hiçbir hak ihlali kalmadı, hepsi ortadan kaldırıldı. Özerklik talepleri açığa çıktı, Kürt devleti kurma hesapları ve emperyalist ülkelerin taşeron bir örgütü olduğu da –biliniyordu ama- anlaşıldı. PKK ve siyasi uzantısı HDP Türkiye’den bir toprak koparamayacaklarını bildikleri halde terör eylemlerine devam ediyor, Amerika da PKK üzerinden Türkiye’yi terbiye etmeye devam ettiriyor, onunla da yetinmeyerek FETÖ’yle ve benzer örgütlerle de Türkiye’nin içerden ve dışardan tehdidi altında olduğunu her fırsatta hissettiriyor.
Sınır ötesinde Türk askeriyle de, YPG’yle de, DEAŞ’la da ortak devriyeler atıyor. Her şey gözümüzün önünde gerçekleşiyor. Güç gösterisini izlemekle yetiniyoruz. CHP ve diğer partilerin HDP’yle ittifak içinde olması terörü bitirmek için değil, terörün siyasi uzantısıyla güç birliği yapmak ve Türkiye yönetimine teröristlerle birlikte ortak olmak içindir.
AK Parti devleti yöneten bir iradeyle belirleyici durumdayken, CHP ve diğer partiler üzerinde belirleyici olan, istediğini koparan HDP’dir. Devlet HDP’yi muhatap kılarak Kürtlerin doğuştan gelen insanî haklarının verilmesini yerine getirmiştir, CHP Türkiye’ye her fırsatta saldıran, asker, polis ve sivil ayrımı yapmayan terör örgütünün siyasi uzantısıyla büyükşehir ve ilçelerin yönetim iradesini paylaşmıştır, bu aynı zamanda finansal destek de sağlamaktır.
“Türkiye’nin çakıltaşını vermem” diyen siyasi aktör, Türkiye’nin en büyük belediyelerinin hem kadrolarını hem de parasını paylaşacak duruma gelmiştir. AK Parti ve CHP arasındaki fark kıyaslanacak bir fark değildir, ‘geçmişte siz de onlarla oturdunuz’ demenin bir anlamı yoktur. AK Parti HDP’yi oturtmak için kendi belirlediği sınırlar içinde görüşmüştür, CHP, HDP’yi kaldırmak, birlikte yol arkadaşlığı yapmak için biraraya gelmiştir. AK Parti devlet olarak PKK’yla savaşmaktadır, CHP, HDP’yle aynı cephede saf tutmaktadır.
Türkiye demokratik hukuk devletidir, nedense teröristlerle savaşan devletimiz, siyasi uzantısı üzerinde aynı yaptırımı gösterememektedir. Amerika başta olmak üzere, Birleşmiş Milletler ve NATO birer terör kuruluşudur, işgal örgütleridir. Bizlerin esas dikkat kesilmesi gereken terör üsleri de bunlardır!
***
Şahadet üzerinden nemalanan, kan üzerinden bile kendini gösterme niyeti taşıyan insanlara, Allah'ın "ebedi diriler" olarak şereflendirdiği şehitlerimiz dile gelse ne derdi acaba? Ne ölüm ne de kutsallarımız ibret almamıza yetmiyor!
Riyayı öldüren bir ölüme daha ulaşılmadı!