Bizim merhamet dilini öğrenmemiz gerekiyor!
Bu trenden inenler olduğu gibi atılanlar da olmuştur.
Bu trene son anda binip makinist koltuğunun yanına oturanlar, birinci vagondan son vagona gönderilenler de olmuştur.
Hızlı treni bu ülkeye kazandıranlar hızını alamayıp birbirine çarpacak duruma gelmiştir.
Bizim münazaraya ihtiyacımız olduğu gerçeğine göz kapatılamaz.
Başarılarımız konuşulduğu kadar başarısızlıklarımız da konuşulmalıdır, kimse de gocunmamalıdır.
Tayyip Bey olmasaydı bu kadar yol katedilemezdi, biz olmasaydık da Tayyip Bey olmazdı.
Kimse kerameti kendinden görmemelidir.
Biz Tayyip Bey'i tartışmasız genel başkan seçtik, onun seçtiklerini seçmek zorunda değiliz.
Hem kendi seçtiklerinden şikayet ediyor hem de bize onaylattığı insanları bize şikayet ediyor.
Söz milletinse sözü millete bırak.
Millet iradesinin üstünlüğüne inanıyorsan önce o iradeye kendin saygı duy.
Millet seni seçti yanılmadı, sen seçtiklerinle milleti yanılttın.
Artık kazanımlarımızı kaybetmeye tahammülümüz kalmadı.
Türkiye'yi büyülttün, etrafındaki küçük insanları istesen de büyültemiyorsun, boyuna uygun birikimi olan şahsiyetli birçok insan var, artık toparlanma zamanı geldi!
Biz elimizle, dilimizle düzelten, gücümüz yetmediğinde kalben buğzeden bir inancı terkettik, kötülükleri tevil eden, kötülüklere alkış tutan, kötülüklerden bize bir şeyler düşse beklentisine giren bir hale geldik.
Biz hep kendimizi konuşur, kendimizi suçlardık.
Ayak basmadığımız yerlerin varisi de bizdik, ayağa çarpan taşın sorumlusu da!
Bir ana evlatlarını nasıl kucaklarsa, devlet de halkı öyle kucaklamalıdır.
Bir ananın/babanın çocuklarını evlatlıktan reddetmesi için yüz kızartıcı suçlar bellidir.
Bir ana/baba evlatlarından yüz çevirse de mirasından mahrum etmeyebilir, yine de uzaktan korur, gözetir; gözünden yaş akmasın ister, ayağına taş değmesin ister.
Devleti yönetenler halkı bütünüyle kucaklayamadığı için halkın içinden birileri başka kucaklara sığınır, devleti yönetenler başka kucaklarda heder olan evlatlarını başka kucaklardan çekip alma çabası göstermediğinde, başka düşman aramasına gerek kalmaz.
Devleti yönetenlerin hepsi geçmişte üvey evlat muamelesi görmüştür, kendileri devleti yönetmeye başladığında başkalarına üvey evlat muamelesinde bulunmuştur.
Bizim merhamet dilini öğrenmemiz gerekiyor!