Bir 28 Şubat anısı: Nurettin Kılıç’a teşekkür ediyorum!
28 Şubat kararlarının alındığı günlerde Konya Büyükşehir Belediyesi KOSKİ’de Basın Müşaviriydim.
Eşim öğretmendi.
Her gün sözlü uyarılıyordu.
Benim de askere gitme günlerim sayılıydı.
KOSKİ Genel Müdürü Nurettin Kılıç makamına çağırdı.
“Sen iki hafta sonra askere gideceksin, yenge hanımın durumu belli, gidişat onu gösteriyor, görevden atılacak, hiç değilse ev işini halledelim, lojmanda bir daire boş duruyor, hemen oraya taşının, askerden gelene kadar orada oturur, sonrası Allah Kerim” dedi.
Belediye’den damperli de bir kamyon tahsis etti, evi taşıdık.
Askere gittiğimin 20. gününde de eşimin görevine radikal İslamcı bir okul müdürünün içinde ne yazdığını çok iyi bildiği halde, “Belki müjdeli bir haberdir” pişkinliğiyle verdiği sarı zarfla son verildi.
Mesele görevine son verilmesi değildi, müdürün yapacağı bir şey de yoktu, sürecin tesellisini bekliyor insan sadece.
Neyse…
Askerden izne geldim.
Nurettin Kılıç’ı ziyaret ettim.
Hafızamda kalan birçok askerlik yapan insanın dil alışkanlığı gibi, O’na da “Komutanım” diye hitap edişim var, sonra dudaklarımıza yayılan bir tebessüm.
Birkaç gün sonra yine aradı.
Gittiğimde zarf içinde azımsanmayacak bir döviz verdi.
“Bu sizi bir süre idare eder” dedi.
Benim herhangi bir talebim olmadan lojman işini düşünen, sonrasında geçimimize katkı sağlayan parayı veren bir adam vardı karşımda.
Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ercan Uslu’yu da unutmuyorum.
O’nun da hatırlamıyordur bile, ciddi katkıları oldu.
Askerden döndükten sonra lojman kirasını ödedim.
Geriye bir Müslümana Müslümanların nasıl sahip çıktığının unutulmayacak bir hatırası kaldı.
Nurettin Kılıç’a teşekkür ediyorum.