1. YAZARLAR

  2. Ahmet Şükrü Kılıç

  3. Belediyelerde siyasi ekip kazandırır, şahsi ekip kaybettirir!
Ahmet Şükrü Kılıç

Ahmet Şükrü Kılıç

Yazarın Tüm Yazıları >

Belediyelerde siyasi ekip kazandırır, şahsi ekip kaybettirir!

A+A-

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın parti gençlik kollarından il başkanlığına, belediye başkanlığından başbakanlığa kadar devam eden siyasi tarihçesinde siyasi ekiple birlikte çalışmasının başarıları vardır.

Erdoğan şahsi ekibiyle çalışmaya başladığı günden buyana kırılmalar başlamıştır.

Erdoğan’nın şahsi ekiple çalışma tercihi bakanlıklardan belediye başkanlıklarına, il başkanlıklarından ilçe başkanlıklarına kadar taşınmış, her kurumun başında bulunan kişi, siyasi ekip anlayışının denetim ve istişaresinden kendini kurtarmış, kendine bağlı, her aldığı kararı onaylayan, belli bir süre sonra da ekibinin aldığı kararları onaylayan duruma gelinmiştir.

Bakan olacak kişinin telefonla aranarak bakan olduğunun bildirilmesi, bakanlıktan azledilen kişinin haberlerde kendisinin bakanlıktan azledildiğini duyması, daire başkanlarının bir anda değiştirilmeleri, yerlerine atanan kişilerin başkanların kişisel yakınlığı olan kişiler olması, siyasi ekip yapılanmalarının kökünü koparmıştır.

Siyasi ekip yapılanmaları kurumların köklerini, gövdesini, başını ve dallarını siyasetle besleyen, siyasi olarak kazanımları öncelikli kılan yapılanmalardır. Cumhurbaşkanı MKYK Üyeleriyle, belediye başkanları teşkilatlarla istişare ederek görevlendirilecek kişileri belirler.

Günümüzde ‘belediye başkanlarının kendi ekiplerini kendileri kurmalıdır’ anlayışı baştan aşağı yanlış bir kanaattir. Belediye başkanlarının yakın çalışma arkadaşlarını kendisinin belirlemesi, teknik ve halk karşılığı alan daire başkanlıklarının mutlaka teşkilatlarla istişare edilerek belirlenmesi gerekmektedir.

Teşkilatlarda görev almış yönetim kurulu üyelerinden meclis üyesi olan kişiler bile, belediyeler tarafından teşkilatçı, teşkilatlar tarafından belediyeci olarak görülmektedir. Meclis üyelerinin dahi konumlandırılması, belediye ve teşkilat diyalogları belirlenememiş, belediyeler üzerinde teşkilatların varlığını hissettiren aidiyet koparılmış, meclis üyeleri belediye başkanların istek ve taleplerini onaylayan kişiler haline getirilmiştir.

Kurumların başına atanan ya da seçilen kişileri siyaset belirliyorsa, kurumsal kadrolaşmanın da belirlenmesinde teşkilatlar iş yaptırtan değil, iş yapacak kişilerin önemli bir kısmını belirleyen olmalıdır.

Teşkilatlar siyasi ekip kuramadığı için Cumhurbaşkanından belediye başkanlarına varana kadar herkes kendi ekibini kendi kuracak bir salahiyete kavuşmuştur.

Kurumlara atanan insanlar problemleri çözen insanlar olmalıdır, başkana problem çıkarmayacak insanlar değil. Siyasi ekip yapılanmasının yerini şahsi ekip yapılanması aldığında, başkanlar rahat eder, etrafındakiler rahat eder ama toplumu rahatsız eden meseleler çözüme kavuşamaz. Ayrıca siyaset kendi ekibini kendi kurmak zorundadır, siyasetin kazandırdığı da, kazanımlar da siyasi yapılar tarafından koruma altına alınmalıdır.

Değerlendirmelerimizde olması gerekenin böyle bir yapılanma olması gerektiğini söylesek de, kendi teşkilatlarımızda ve kurumlarımızda bunun gerçekleştirilmesi de mümkün değildir, çünkü neredeyse teşkilat başkanları da belediye başkanları da atanmış insanlardır, seçilmiş olmaları seçildikleri anlamına gelmemektedir, seçtirtilen kişiler oldukları için her birinin yaslandıkları bir ağaç vardır, hepsi de kendilerini ayrıcalıklı hissetmektedir, her biri de siyasi ekip çalışmasını değil, gölgesine sığındığı ağaçlarının kolları arasında vazife yapmayı tercih etmektedir.

AK Parti uzun süre siyasi kadroyla varlık göstermiştir, şu anda AK Parti Genel Merkez de dahil siyasi bir kadronun olduğundan bahsedilemez.

Gerçekten öğrenmek istediğim için soruyorum, AK Parti İl Başkanı Hasan Angı, merkez ilçe başkanları, Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ve merkez ilçe belediye başkanları riyaset değişimlerinde birlikte istişare etmişler midir?

Özellikle belediyeler teşkilatlarla istişare ederek idareci ataması yaptığında belediyelerin icraatlarını anlatan da, belediye eleştirilerinin önünde kalkan olacak olan da teşkilatlar olacaktır. Daha birbirlerini muhatap almakta zorlanan yapılar mirasyedi yapılardır.

Genel Başkan Yardımcısının görevi özürlü kadrosuna atanacak kişiyi belirlemek değil, istişarenin içinde yer alarak idarecilerin belirlenmesinde ön ayak olmaktır. Tepe özürlü olduğunda hiyerarşinin alt halkalarının da kabahati özründen büyük olacaktır!

Önceki ve Sonraki Yazılar