Bahçeli’nin Danışmanı Yıldıray Çiçek!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Basın Danışmanı Yıldıray Çiçek, MHP Genel Başkan Yardımcılarından da, MHP milletvekillerinden de daha fazla tanınıyor.
Sosyal medya üzerinden MHP’nin kurucu lideri Alparslan Türkeş’e, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye kim ters bir laf ediyorsa hemen cevap vermeyi kendine vazife edinmiş biri, bu atraksiyon çıkışlar da haliyle kendini gündemde tutmaya yetiyor.
Muhalif basının takip ettiği, gözdesi olmayı başarmış bir isim, değeri gazeteciliğinden gelmiyor, yazarlığından gelmiyor, her hangi bir köşe yazısıyla gündem oluşturmuş biri değil, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin Basın Danışmanı olması, muhalif basının “Cumhur İttifakı’na bir çelme takabilir miyiz” iştahını kabartıyor.
Twitter üzerinden cevap verdiği kişiler de benzer şekilde basın danışmanı olmasının ağırlığını kendi üzerlerinde hissediyor, kimi engelliyor, kimi de görmezden geliyor, sade bir gazeteci kimliği olsa belki yine engellenecek, belki yine cevap verilmeyecek ama Cumhur İttifakı’nın ortağı bir liderin danışmanı olması bazı yazarları yutkunduruyor, ‘ittifak’a zarar düşmesin yutkunuşları, Çiçek’i her toprakta açabileceği zehabına kaptırıyor.
Bize, bu yazıyı yazdıran da ne gazeteciliğidir ne de köşe yazarlığıdır. Basın danışmanı kimliğini taşımamış olsaydı, birçok insan gibi bizim gündemimize de girmezdi. Kendini muhatap aldıran her hangi bir başarısı ya da toplumsal karşılığı olması değil, danışman kimliğidir.
1960 ihtilalinin darbeci subaylarından biri ve darbeciler adına darbe basın bildirisini okuyan kişi Alparslan Türkeş’tir. Türkeş’in ‘asılmalara karşı çıktığını’ iddia etmek, millet iradesini gasbeden, darağacında asan grubun içinde yer aldığını temize çıkarmıyor.
Türkeş aynı zamanda, Demokrat Parti’nin mirasçısı Adalet Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel’e hükümet ortağı olmuş, Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan’la birlikte ittifak kurmuştur.
Geçmişin sorgulamalarını elbette ki yapacağız, her siyasi liderin hataları olduğu gibi, hatalarını telafi edebilecek, hatta hatalı görüldüğü tabandan dahi oy alabilecek yakınlıkları, tabanı sürükleyen çıkışları da olmuştur.
Yıldıray Çiçek’in cevap verdiği yazarların yazılarını takip eden biri de değilim, birinin ismini de onca yazarlığına rağmen ilk kez duydum.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nın açılışına katılması, MHP tabanındaki hissiyatla da örtüşmüştür.
FETÖ üzerinden insanların geçmişlerini deşeleyecek olduğunuzda, neredeyse temiz bir siyasetçi yok. Bir yazara bir ifadesi hatırlatıldığında, bir başkası da zamanı saate kadar taşıyabilir, bu konuda Erdoğan da milletinden özür dileyerek, hatasını kabul etmiştir.
FETÖ’nün siyasi ayağına dokunulmadığını en fazla gündeme getiren, gündemde tutan Devlet Bahçeli olmuştur, yine aynı Bahçeli kendilerine ulaştırılan dosyaları ilgili yerlere ulaştırma sorumluluğunu muhbirlik olarak adlandırmış, bu sorumluluğu iktidar olduklarında yerine getireceklerini söylemiştir.
Bazı FÖTÖ artıklarının, devletin üst kurullarına atandığını da görüyoruz.
Muhalefete iş düşürmeden AK Parti de, MHP de kendi özeleştirisini yapmaktan çekinmemelidir.
Alparslan Türkeş 1960 ihtilalinde bir subaydır sadece, darbenin arkasındaki zihniyet CHP zihniyetidir, elbette ki bir kişi, darbenin zihniyet çokluğu karşısında bütünüyle mahkum edilemez.
CHP ve darbelerden beslenen medyanın cazibesi, bir flört yakınlığı duydurmamalıdır, esas onlara söylenecek çok sözümüz olmalıdır.
Cumhur İttifakı bir millet ve en önemlisi de devlet ittifakıdır.
Korunan ittifaktır.
Biraz akıllı olmak lazım!