Allahu Ekber
1984’te YÖK kıyafet genelgesindeki başörtü yasağını kaldırdı, 1987’de yeniden yasak kararı aldı.
Konya Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi kız öğrencileri yasağı protesto eden bir bildiri dağıttı, erkek öğrencilerin de katıldığı protesto eylemi düzenlendi.
İlahiyatta sakallı öğrenciler de fişlenmeye başladı.
1960’da darbeci subayların başını çeken Cemal Madanoğlu’nun talimatıyla 1961 Anayasası’nı hazırlayanların içinde yer alan ve sözcülüğünü yapan Muammer Aksoy, CHP, SHP, Halkçı Parti ve PKK’nın siyasi uzantısı olan Devrimci Halk Partisi’nde görevler alan Bahriye Üçok gibi birkaç kişi Konya Kent Sineması’nda bir panele katılacaktı.
Hepsi de başörtüsü düşmanıydı.
Laiklik üzerinden dindarlara laf söylemek, inançlı insanları aşağılamak tek dertleri olmuştu.
Bizler yirmili yaşlardaydık.
Yaşları 21-23 arası 5-6 arkadaş panele gittik.
İçerisi hınca hınç doluydu.
Gençler, kadınlar, erkekler, devletin sahibi olduğunu düşünen insanlar salonun dışına taşmıştı.
Biz erkenciydik.
Salonda hepimiz ayrı ayrı yerlere oturduk.
Panelistler sahneye davet edildi. Oturma düzeni alındı.
Sunucu “Devrim şehitleri için bir dakikalık saygı duruşuna” davet etti.
Herkes ayaktaydı, bir biz yerimizden kalkmadık.
Saygı duruşu bitti.
Farklı yerlerde oturan 5-6 genç ayağa kalktı.
“Başörtüye uzanan eller kırılsın” diye yükselen sesler salonu inletti.
Hepimiz solcu izleyicilerin arasındaydık.
Her şey olabilirdi, üzerimize çullanabilirlerdi, ayaklar altında ezilebilirdik.
Ellerimiz havadaydı.
“Kahrolsun laik diktatörlük” sloganları hepsinin yüzüne çarptı.
Hepsi şaşkındı.
Yerlerimizden ara koridora yürüdük.
Tekbir sesi yükseldi.
Allahu Ekber!