AK Parti seçmeni diğer siyasi partilerin seçmen kitlesi gibi liderin her dediğini onaylayan, her anlaşmayı içine sindiren, her mutabakatı bir kazanım olarak gören bir seçmen kitlesi değildir.

AK Parti seçmen kitlesinin kırmızı çizgileri vardır, geçmiş dönemde bu kitlenin bir kısmı ANAP’ta, bir kısmı Refah Partisi’nde yer almış, o kitle daha da büyüyerek AK Parti’de yürüyüşünü devam ettirmektedir.

AK Parti’nin seçmen kitlesi her şeyden önce ilkeli bir siyasi bilince sahiptir, bu siyasi bilincini koruyarak pragmatist davranır.

Kendi inançlarının önünü açacak, insanlar arasında dil, din, ırk ayrımı gözetmeyecek bütün çabaları değerli bulur, bu çabaların halk seviyesine inmesinin önüne siyasi temsilcilerin geçtiğini gördüğü anda da payenin niyeti bozuk insanların hanesine yazılmasına rıza göstermez.

Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu göstere göstere Amerika’nın çıkarlarına hizmet edebilir, Erdoğan istese bile Amerika’nın çıkarlarına hizmet ettiğinde seçmen kitlesini kaybedeceğini bilir!

AK Parti seçmen kitlesinin önceliği vatan ve yaşanılan vatanda iradenin sadece millet iradesi olabileceği inancıdır. Hiçbir zaman ‘beğenmediği bir iktidar gitsin de kim gelirse gelsin’ düşüncesine sahip olmamamıştır; beğenmediği iktidarı kendi emek ve çabasıyla değiştirmeyi düşünür, bu zamana kadar siyasi tarih serüvenine bakıldığında da kimseyi, hiçbir ülkeyi Türkiye yönetimine müdahale etmesi için bir çağrıda bulunmamıştır.

AK Parti seçmen kitlesi Erdoğan’dan bile daha sağlam bir maya taşımaktadır, günümüzde “Lider” ve “Reis” olarak bağlılık gösterdiği zannedilen AK Parti seçmen kitlesi kırmızı çizgiyi aşan bir “Lider” ve “Reis” olduğunu gördüğü anda, iktidar nimetlerinden mahrum olma pahasına ilişkilerini sonlandırır.

AK Parti seçmen kitlesi kendi bireysel şahsiyetini kendi tamamlayarak bir olgunlaşma süreci yaşamıştır. Gördüğü yanlışlar ve hatalar, kazanımlarını kaybetmemek için belli bir süre askıya alınabilir, konuşulmasının, eleştirilmesinin, doğruya çağrılmasının önünde engel de değildir, askıya alındığı dönemde bile tartışılmaktan, geneli bağlayıcı bir yara alacağı düşüncesini seslendirmek geri durduramaz.

Bu ülkedeki yatırımlar, okullar, üniversiteler, yollar, barajlar, teknolojik gelişmeler, silah sanayindeki üretimler, anayasa değişiklikleri, yasakların kalkması, eksikliklerine rağmen bu düşüncenin temsilcileri tarafından yapılmıştır.

AK Parti seçmen kitlesi tarihi bir misyon taşıdığı için kendi coğrafyasının etrafında kurdurulan devletlerin halklarıyla aidiyet bağını da koparmaz, devlet yöneticileriyle inanç bağı taşıdığı halkları ayrı tutar. AK Parti seçmen kitlesinin bu hassasiyeti çevre ülkelerin halkları tarafından da karşılık bulduğu için etrafımız ne kadar kuşatılırsa kuşatılsın bölge halkları üzerimize yapılacak operasyonların direncini kırmaktadır.

AK Parti seçmen kitlesi oynanan oyunun farkındadır, diğer siyasi partilerin seçmen kitlesi gibi birilerinin bizi arkadan vurduğuyla değil, bizleri parçalayanlarla mücadele etmeyi benimser. Nihayetinde ülkemiz içinde de bizleri arkamızdan hançerleyen bir sürü siyasi hareket ve ideolojik gruplar vardır!

AK Parti seçmen kitlesi lider ve kadroyu sürükleyen bir kitledir, sürü değildir!