AK Parti ruhu nefse mi yenik düştü?
Felaket tellallığı yapan bir hayli insan var.
Bunların büyük bir çoğunluğu AK Parti teşkilatlarında ve kamuda üst düzey görevler üstlenmiş kişiler.
Kendi görev süreleri içinde yapmadıklarını, akıllarına getirmediklerini şimdi kendi makamlarını dolduran kişilerden yapmalarını ve kendilerinin neden akla gelmediğini sorguluyorlar.
AK Parti teşkilatları yenilendiğinde, belediye başkanları ve bakanlar değiştiğinde hepsi parti ve hükümet içinde kendi kadrosunu kuran bir hesabın içine girdi.
Gelenlerle birlikte gidenlerin bir kısmı kendine yeni yerler bulabilirken bir kısmı da pasivize edildi.
Yirmi yılda bu sayı katbekat arttı haliyle.
AK Parti Genel Merkez yönetiminin yeni gelenlere dönük kadrolaşma planları kısmi denilecek ölçüde olsa da, görevleri sona erenlerle ilgili aidiyet kadrolaşması diyebileceğimiz ya da vicdanî kadro diyebileceğimiz bir çalışması olmadı.
Her yeni gelen bir önceki dönemin izlerini silmek için olağan üstü gayret gösterdi.
Aynı gayret, sorgulayarak hükümet oldukları yirmi yıl içinde sistemin değiştirilmesiyle ilgili gösterilemedi.
Resmi ideoloji içinde özgürlük alanları ne kadar genişletildiyse bir o kadar da resmi ideolojinin genel kabul görmesi bilerek ya da bilmeyerek sağlanmış oldu.
Tam anlamıyla sistem değişimi gerçekleşmedi, sistem kendini sağlamlaştırdı, sadece şekilsel bir değişim yaşandı.
Sistemi değiştireceğini söyleyen insanlar, yönettikleri sistemde çocuklarını dahi sistemin birer parçası haline dönüştürdüklerinin farkına bile varamadılar.
Yirmi yıl öncesinde başı açık annelerin, kravatlı babaların yanında başörtülü genç kızlar, sakallı genç erkekler vardı, şimdi sakallarını kirli sakala dönüştüren ya da usturaya vurduran babaların, başörtülerini modaya uyduran annelerin yanında başı açık genç kızlar, kulağı küpeli, saçlarını bağlayan genç erkekler de var.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 94 ruhu vurgusu bir acziyetin, bir mahcubiyetin, bir toparlanma isteğinin, bir silkelenişin ifadesidir.
Zaman zaman insanların ruhunu okşayan “Ömer” arayışları, her seçim sonrası alınan mesaj açıklamaları, günümüzde de 94 ruhu olarak adlandırılan özlemler dille ikrar edilse de kalben bir imanı taşımıyor.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve parti yöneticilerinin beka çağrıları, AK Parti’nin kuruluşundan buyana parti içinde görev alanlarda ve parti referansıyla görev verilenlerde bir aidiyet oluşturma çalışmasına dönüşmedikçe, ‘biz gidersek öcü gelecek’ korkusu kimseyi tatmin etmeyecektir.
Dava hatırlatmalarının çok da insanlar üzerinde bir etkisi kalmadı.
Doğrusu benim taşıdığım endişe 2023 yılında iktidar olmayı sağlayacak çalışmalar da değil, nihayetinde siyaset aynı zamanda pazarlık yapma sanatıdır, eksiği bir partiyi daha dahil ederek tamamlayabilirsiniz. Biraz ciddi çalışıldığında mevcut oy oranının üzerine iktidar olacak kadar oy da devşirebilirsiniz.
AK Parti Genel Merkez’in ve AK Parti İl Başkanlıklarının partinin kuruluşundan buyana partiye hizmet edenleri yeniden siyaset halkasının içine çekmesi ve kuruluşundan buyana bakanlık, milletvekilliği, belediye başkanlığı, il başkanlığı, ilçe başkanlığı yapmış kişilere ulaşması, onlarla bir çay ve kahve içecek kadar hatırı yenilemesi dahi çok şey kazandıracaktır.
AK Parti’nin nezaket, vefa, hatır kavramlarını içselleştirmesi gerekiyor. Aslında bunun farkına varıldığı yerel seçim sloganında görüldü; “Gönül belediyeciliği!”
Yerel Yönetimler ve AK Parti teşkilatları Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu denginde karşılığı olan bir yapılanmayı kendi il ve ilçelerinde örnekleştirse dahi yerel dinamikler harekete geçecektir.
Partilerin ve kurumların insan hafızaları silinmiştir.
Her yeni göreve gelen en azından Cumhurbaşkanı Erdoğan kadar kurumsal insan hafızasını korumalıdır.
Lafı eğip bükmeye de gerek yok, AK Parti’nin atayarak seçtirdiği kişiler AK Parti içinde kendi krallıklarını kurmakta, parti içinde geçici de olsa paralel yapılar oluşturmaktadır.
Muhalefet partilerinin "Ötekileştirme" vaveylaları ideolojik ve sloganiktir, AK Parti geçmişi olan birçok insanın "Ötekileştirildiği" gerçektir.
Birçok teşkilatta ve kurumda nefs iktidarlığı AK Parti ruhunu esir almıştır, o ruhun kafesten çıkarılması, bedenlere yeniden can vermesi sağlanmalıdır.
Bir adım atıldığında eleştiriler istişareye dönüşecektir!