1. YAZARLAR

  2. Ahmet Şükrü Kılıç

  3. AK Parti ilk kez büyük cephelerde yenilgi yaşamıştır!
Ahmet Şükrü Kılıç

Ahmet Şükrü Kılıç

Yazarın Tüm Yazıları >

AK Parti ilk kez büyük cephelerde yenilgi yaşamıştır!

A+A-

Siyaset bir savaş değil tabii ki, yine de % 52’lik bir seçmen çoğunluğuna sahip olup da, iki büyük ili kaybetmek büyük bir yenilgidir.

Siyasette başkomutanlık payesini taşıyan bir komutanın bu kadar büyük bir orduyla, karşısındaki daha küçük bir orduya iki başkenti teslim etmesi karargah komutanlarını belirlemesindeki hatalarındandır.

Kendisinin altında Türkiye’yi yöneten bir komutan hiyerarşinin gücünü kullanmış, Türkiye’nin geneline dokunmuş, yatırımların kurmayı olmuş bir insan şehir siyasetinin kurmayı olamamıştır. Zafer rüzgarlarıyla kazanılan yerler, dişe diş mücadele verildiği dönemlerde lider rüzgarıyla tozu toprağa katamaz, bunun anlaşılması gerekiyordu, Binali Bey şehri yönetecek başkan gibi daha aday belirlenmesi sürecinde sunulamadı.

Adaylığa ikna edilmesinin arkasındaki tereddütleri kulis bilgilerine dayanarak değerlendirmek doğru olmasa da, iradesine ortak olmak isteyen insanların vurduğu darbe, bir iç sarsıntı olarak çalışacak insanların koordinasyonunu zedelemiştir.

Devlet yönetimini elinde bulunduran bir siyasi hareketin 17 yılda yargıyı, içişlerini, kendi teşkilatlarını dizayn eden bir yetkiye ve yeteneğe kavuşamamış olması da sorgulanmalıdır.

Doğrusu Binali Bey’in bu duruma düşürülmesi üzücüdür.

Ankara başka bir yenilginin hikayesi.

Siyaset okumalarına ihtiyaç duymayan, siyaseti okutan insanların hataları yenilir yutulur gibi değil.

2004 Yılında asker kökenli MHP’nin kurucu lideri Alparslan Türkeş’in damadı Hamit Homriş Ankara’nın MHP Belediye başkan adayı olarak gösterilmişti. O kadar tanınırlığına rağmen aldığı oy %4’tü. 2009 Yılında MHP Genel Merkez’in dışında kimsenin tanımadığı Mansur Yavaş’ı iki ay boyunca parlatan Uğur Dündar olmuştu. Hedef MHP’den AK Parti’ye giden oyları toparlamak, CHP’yi aradan sıyırmaktı. MHP gerçekten de oylarını %4’ten %27’ye çıkarmıştı. Bir başka hedefin daha olduğunu anlıyoruz, o gün MHP adayına kucak açan proje insanları, kucaklarında büyüttükleri siyasileri kendi cephelerine taşımanın hesabını da tutuyordu.

Kıvama getirilen MHP’nin adayı Mansur Yavaş 2014 seçimlerinde CHP’den aday gösterildi, %43 oy aldı. CHP parlattığı insan üzerine yatırım yapıyordu, AK Parti kendi oylarının üzerine insan taşımanın yanlışına düşüyordu.

MHP’nin oylarına talip olan CHP artık MHP tabanını kendine çekmeyi başarmıştı, ikinci kez Mansur Yavaş’ı aday gösterdi, 2009 yılında ektiği tohumlar 2019 yılında hasat verdi.

AK Parti’nin Mehmet Özhaseki’yi aday göstermesi yanlış da olsa kazanabilirdi. Mansur Yavaş Ülkücüleri yanından eksik etmedi, Özhaseki’nin yanında Yaşar Yıldırım’ın bulunması Ülkücü bir karşılığı değil, MHP karşılığını taşıyordu. Ülkücülerin hiçbir kadro beklentisine girmeden Özhaseki’nin seçim çalışmasına katkı sağlaması da karşılık bulmadı. Mamak’ta 7000 eve giren Ülkücüler, Özhaseki’nin seçim çalışmalarına istekli oldukları halde dahil edilemedi.

Burnu havada seçim çalışması yaparsan burnunu sürterler böyle, şahsın tanınmasından daha çok şehrin tanıdığı insanların etrafını kuşatması sağlanabilmeliydi.

O kadar medya olacak elinde tanınan bilinen adayları bile parlatamayacaksın, “Gönül belediyeciliği” sloganını kullanacaksın, gönüllere giremeyeceksin, gerçekten de sloganlarla seçim kazanılmıyormuş.

Sabahtan akşama kadar devlet kurup devlet yıkan bizim gibi radikal geçmişi olan insanlar anladı, gözlerini siyasi partilerde açan insanlar bu gerçeği hala kavrayamadı.

Demek ki Erbakan’ın siyasi sermeyesini ne kadar kullanırsan kullan, emek vermeden teşkilat yapılarını bir karargaha dönüştüremiyormuşsun!

AK Parti bu ülkede birçok şeyi kurguladı ve kurdu, kurulduğu günden buyana bir teşkilatlarını kuramadı!

AK Parti’nin toparlanması an meselesidir, benbilirimcilik tavırlarından vazgeçilmelidir, ortak akıl işletilmelidir, Tayyip Bey’in değer verdiği, sevdiği insanlar değil milletin değer verdiği, sevdiği insanlar tercih edilmelidir; önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ittifaka bile gerek duymadan %60’lar yakalanır.

AK Parti’nin Cumhur İttifakı’na değil milletle ittifaka ihtiyacı var. “Cumhur İttifakı” adlandırması bile üsten bir ifadedir, milletin canına okuyan bir geçmişe sahip olmasına rağmen “Millet ittifakı” adlandırması muhalefete en az birkaç puan oy kazandırmıştır.

Ekonominin bu seçimlerdeki etkisi adaylardan daha fazladır, o değerlendirmemizi de sonra yaparız.

Önceki ve Sonraki Yazılar