Zihnimi kafayı yedirtecek kadar meşgul eden öngörülerim var. FETÖ'nün siyasi ayağı hep konuşuldu ama “Gladyo’nun siyasi ayağı”na basan kimse olmadı.

Davutoğlu ve Babacan bu hikayenin sadece kırıntıları, esas kukla hâlâ AK Parti'nin içinde bulunuyor!

Yüzlerce siyaset yazıları, yolsuzluk yazıları, FETÖ yazıları yazdım.

Ergenekon üzerine tek satır yazmadım.

Şüphelerim vardı, karşı bir duruş göstermek de anlaşılacak bir kıvamda değildi.

Biraz da askeri vesayetin ülkemiz üzerinde oluşturduğu baskıların hesaplaşması etkili oldu diyebilirim.

Bildiklerimizi, hissettiklerimizi, geçmişin izlenimlerini işimize geldiği dönemlerde değiştirmek bizleri yaralıyor ve büyük kayıplar yaşatıyor.

Büyümekte olan siyasi yapılara sızmalar olabildiği gibi bazı muhalif kişileri de, siyasi kurmaylar siyasi hareketin liderine bu tip insanları iyi pazarlıyor.

Siyasetin söz cambazlığı bir süre sonra tabanda da pazarlanan insana yer bulduruyor.

Rengi bize benzeyen, beslendiği kaynaklar bizlerin de beslendiği kaynaklar olan kişilerin ayrılıkları bir plan içinde dahi gerçekleşse tabanın büyük bir kısmı ana gövdede kalır ve ayrılanların da etraflarında konuşulabilecek insanlar vardır.

Siyasi geçmişi bizlerin beslendiği kaynaklardan beslenmeyen kişilerin ayrılığı olmaz, aidiyet duyulması sağlanır, şöhreti ayyuka çıkarılır, birçok başarı üzerine uygun şekilde giydirilir, günü geldiğinde sayısı kaç olursa olsun parçalanma gerçekleşir.

Malcom X'in çok önemsediğim bir sözü vardır: İster mermi kullansın, ister oy pusulası, insan iyi nişan almalı. Kuklayı değil, kuklacıyı vurmalı.

Ben vurulmasını teklif etmiyorum, tanınmasını istiyorum sadece.

Şunu da söyleyeyim; ilgili şahıslarla ilgili zaman zaman bir şeyler söyledim, Ergenekon sürecindeki gibi öngörümü saklamadım.

Tayyip Erdoğan bizim bütünleştiğimiz bir eserimizdir. O'na zarar verecek olan bütün unsurları teklif getirenleri de iyi tanıyarak, rol üstlendirdikleri insanlarla birlikte temizlemeliyiz!

Not: Berat Albayrak'ın istifası doğrulanmış gibi gözüküyor. Bizim kendilerini olmasa da göreve atayan makamı ciddiye aldığımız kadar, bu insanlar o makamı ciddiye almıyor. Sunarsınız istifa dilekçenizi/mektubunuzu Cumhurbaşkanlığı makamı gerekli görürse istifayı kabul eder, görmezse yırtar atar. Kamuoyunu bu kadar meşgul etme ciddiyetsizliğini daha önce Soylu da gösterdi. Cumhurbaşkanlığı makamı bir açıklama yapmadan şahısların sosyal medya hesaplarından açıklamarda bulunması ciddiyetsizliktir, kendi çaresizliklerini kamuoyuna sardırma çabasıdır. "Reisin sonuna kadar yanındayız" diyerek de bu ayıp örtülemez.