Ahmet Davutoğlu'nu kimseye yedirtmeyiz!
Cem Vakfı Genel Başkanı ve Alevi Vakıfları Federasyonu Onursal Başkanı İzzettin Doğan'ın kurucusu olduğu Cem TV'de Konuşan pek muhterem, bilgelik kutbu, cağımızın tek mütefekkiri, aklın, mantığın, ilmin, hikmetin yegane sahibi, hemşerimiz Ahmet Davutoğlu, "Bugün Bakü sokağına ineyim Konya gibi karşılanırım. Nahçıvan'a gideyim Taşkent gibi karşılanırım. Erbil'e gideyim orada da Konya gibi karşılanırım." dedi.
İzmir'de de öyle karşılandı. Millet Ittifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu 18 dakika konuştu, milletlerin hamisi Sayın Davutoğlu Hazretleri 27 dakika konuştu. İnsanlık alemi ağzı açık izledi. Dinleseler ne olacak, anlama özürlü yaratılmış beşer topluluğu.
Hadsiz siyasiler, konuşma sürelerini O'na verme nezaketi gösteremedi, kalabalık karşısında ili ülke, İzmir'i Sivas yapanlarla birlikte yürümenin zahmeti, üst akıl olmanın lütfu bir insanın katlanabileceği meşakkatler değil, olağanüstü, insan üstü bir hocalık öğretisi.
Hatırladım...
1993 Yılında İsra FM'i kurmuştuk.Radyonun Genel Yayın Yönetmeni'ydim. Eğitimci, edebiyatçı, sinema eleştirmeni yazar Ahmet Aksoy o dönem İlahiyat öğrencisiydi, radyoda dergi tanıtımları yapıyor, şair ve yazarlarımızı ağırlıyordu. Şair, hikayeci yazar Murat Kapkiner'i radyoya davet etmiştik.
Ahmet Aksoy, sözü Murat Kapkiner'in çıkardığı Varide Dergisi'ne getirdi. Murat Kapkiner, bir süre önce Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Halil Ürün'ü ziyaret ettiğini söyledi. Radyoya gidememiştim, yine de muhabbeti merak ettiğim için evden dinliyordum. Halil Ürün adı geçince dikkatim daha da arttı. Halil Ürün, hepimizin ilgiyle takip ettiği, Konya'nın efsane Büyükşehir Belediye Başkanı'ydı.
Halil Bey'le olan görüşmelerinde Halil Bey'in masasında Varide Dergisi varmış. O güzel görüntüyü bozan, Halil Bey'in Murat Kapkiner'e kim olduğunu sorması olmuş. Kapkiner, "Önünüzde duran derginin sahibiyim" demiş.
Bu diyaloğu anlattıktan sonra hızını alamadı Kapkiner.
"İplikçi Camii'nin önünden geçerken turist önüme geçerek durdurdu, o tanıyor beni, bu şehrin belediye başkanı tanımıyor" dedi. O'nunla yetinse yine iyi, 'sen bu şehrin b.k işlerine bakan, kanalizasyon başkanısın, şairi, edebiyatçıyı tanıyacak değilsin' de dedi.
Bir telaşım yok, müdahale etmek için aramadım. Bir kriz hâli yaşamadım ama uzun süre güldüm.
Halil Bey'in Belediye Başkanlığı döneminde el uzatmadığı kimse kalmadı, Halil Bey sanata, edebiyata, sivil toplum örgütlerine öyle değer verdi ki, birçok sanatcı O'nun dokunuşlarıyla hayat buldu. O Konya halkını bütünüyle kucakladı, öncesinde de, sonrasında da O'nun gibi halktan bir belediye başkanı olmadı.
Kapkiner bizim Kapkiner, O'nun söylediği söz bizde bir abartı olarak karşılık bulmaz, niyetini bildiğimiz için biz o lafı yerine kendi ellerimizle bırakırız. Laftan çok, anlam kattığı denkleme helâl getirtmeyiz.
Davutoğlu büyüğümüzün, beynelminel şöhreti, ülkemiz için bir kazanç ve hepimizin bayrak gibi taşıdığı kutsal bir şahsiyet. Kendini sağcı hisetmeyen solcu, 5 yaşından buyana ülkücü olduğunu söylemesi de bir ikilem değil tevazudur aslında, O doktrin sahibidir, kendini insan seviyesine indirmek için bukalemun denilmesini bile bir nefis terbiyesine çevirmiştir.
Davutoğlu hazretleri, kendi teslisinin sacayağını kendisi şekillendirir, madem bir İsa, bir Mehdi vardır, O'nlara uzanan yol Davutoğlu'ndan geçer.
Bir bilgelik kutbuna hödük demekle, hasta demekle, fırıldak demekle, hadsiz demekle, insanlık kutbunu kimse kutup ayısına dönüştüremez.
Davutoğlu'nu kimseye yedirtmeyiz!