AK Parti 2 Kasım 2002 tarihinde iktidar oldu.

Aradan tam 18 yıl geçti.

2002 Yılında doğan çocuklar bugünün 18 yaşındaki gençleri oldu.

İstanbul İl Başkanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde bütün Türkiye’yi sarsan, şaşırtan, gençlerle ve kadınlarla teşkilatlanmanın nasıl yapılacağını gösteren ve semeresini de iktidar olmakla alan bir Erdoğan gerçeği vardı.

Aynı Erdoğan Başbakanlığı döneminde de, Cumhurbaşkanlığı döneminde de ne partisinin gençlik kolları başkanlarıyla ne de kadın kolları başkanlarıyla bir kez olsun kamp çalışması yapmadı.

Kadın Kolları ve Gençlik Kolları hep İl, İlçe Başkanlıklarının gölgesinde kaldı, kendilerini yeşertecebilecekleri, inisiyatif kullanabilecekleri bir mecraları hiç olmadı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Necip Fazıl’dan Nazım Hikmet’e kadar uzanan kültürel etkinlikler düzenlendi, Şehir Tiyatrosu sadece İstanbul’da değil birçok ilde oyunlarını sahneledi.

Sonrası bir tükeniş, sonrası hiçbir AK Partili belediye Şehir Tiyatrosu kurmadı. Her büyükşehirde iktidar olunduğu günden buyana Şehir Tiyatroları kurulabilmiş olsaydı, bugün magazinden başka hiçbir yerde boy gösteremeyen sanatçı yığınlarının hiçbirine meydanda yer kalmayacak, AK Partili Belediyeler yüzlerce kendi sanatçısını meşhur etmiş olacaktı.

Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ya da belediyeler şiir, öykü, resim yarışmalarıyla gençlerin dünyasına giremedi.

Çocuk ve Gençlerden oluşan Belediye Meclisleri oluşturuldu ama onlar da varlık gösteremedi.

AK Parti Gençlik Kolları’nda kitap okumaları yapılmalıydı.

AK Partili gençler Dostoyevski, Tolstoy, Marx, Nazım Hikmet, Yaşar Kemal, Orhan Pamuk, Necip Fazıl, Cemil Meriç, Nurettin Topçu, Sezai Karakoç, Mustafa Kutlu, İsmet Özel, Seyit Kutup, Ali Şeriati gibi sıralayabileyeceğimiz birçok yazarla tanıştırılmalıydı, tanıştıkları yazarların kitaplarını kendi yaşında olan gençlere onlar ulaştırmalıydı.

Sinema günleri, şehir gezileri gibi etkinlikler düzenlenebilirdi.

Siyaset akademisi kursiyerlerini sınava soksan ne olur sokmasan ne olur, esas gençler arasında sosyal, kültürel, tarihi, siyasal münazaralar ve sınavlar yapılmalıydı.

O gençler başarı ödüllerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden her yıl almalıydı.

Kitapları ücretsiz dağıtmak, akıllı tahtaya geçiş yapmak, laptop vermek elbette ki eğitimi kolaylaştıran faktörler ama bunlar insanı işleyen, yoğuran şeyler değil.

Bugün AK Parti Kadın Kolları’nın da, Gençlik Kolları’nın da programlarda yüklendikleri vazifelerden başka esaslı görevleri yok neredeyse.

Bugün 18 yaşında olan gençler 2023 yılında 21 yaşında olacak ve 3 yıl içinde 18 yaşına giren üç ayrı yaş gurubu daha seçimlerde oy kullanacak.

18 Yaşındaki gençlere seçme ve seçilme hakkı tanıyan AK Parti Hükümeti’nin genç seçmen üzerinde geliştirdiği en küçük proje yok.

80 öncesi ve sonrası kuşağı geçmiş kıyaslamalarla etkileyebilirsiniz, zaten büyük bir çoğunluk geçmişi kendi yaşadığı için kıyaslamalarını kendi yaparak AK Parti’yi iktidara taşıdı.

AK Parti’ye yakın duran televizyon kanallarının durumu daha vahim. Onların dizilerinde de entrikalar, aldatmalar, çirkeflikler diğer televizyonların dizileriyle yarışıyor.

Günümüzün gençlerini geçmişi anlatarak etkilemek mümkün gözükmüyor, geleceğine dönük bir şeyler söylemek, geleceğini kolaylaştırmak gerekiyor.

En önemlisi de gençlerimizin şahsiyetini geliştirecek, özgürlükçü, kendi iradeleriyle kararlar verebilen bir anlayışın yeşertilmesi gerekiyor.

18 Yıllık AK Parti iktidarında 18 yaşını doldurmuş gençlerin yüzde kaçı AK Parti’ye oy verecek?

Önümüzde 3 yıl var.

3 Yıl, geçen 18 yılı da, yeni 18 yaşına girecek gençleri de etkileyecek kadar uzun bir zaman.

Kaldı ki, bu gençlerden AK Parti’ye oy verilmesini beklemeden, AK Parti; gençlere yürüyen ak bir yol açabilmelidir.